Şu aşkı diyorum çok mu büyüttük acaba kalplerimizde? Acılarımızı gömdüğümüz yer kadar derinde mi yatıyor şimdi tüm sevgilerimiz. Zamanında Ferhat ile Şirin vardı. Dağların bu kadar yamuk olması o yüzden herhalde. Bunun başka bir açıklaması illaki vardır ama onu burada aramak biraz çölde su arayan Mecnun’un işine benzer. Korkutucu olan ne biliyor musunuz? Herkes Mecnun olmaya çalışıyor, herkes bir Aslı kadar sevmek bir Leyla kadar sevilmek istiyor. Duygularımız bile artık robotlaşmaya başladı. Korku veren bu. Tamam sende Mecnun gibi Leyla’nın kapısındaki köpeğin gözlerinden öp ama sırf aşkını kanıtlamak için gitme çok uzaklara. Binlerce şiir yaz Cemal Süreya gibi ama aldatma kadınını. Sevdiği rüyasına giriyor diye takım elbisesiyle uyuyan Oğuz Atay gibi sev gerekirse ama başkasının aşkına da gözünü dikme. Kendin ol. Göğsüne dolan kelebeğin ömrü kadar olmasın sevgin ve inancın. Şiir yaşadıkça insansın şiir okudukça âşık. Eğer çok da yorulmuşsa sevgin ve yüce değilse aşkın,
Bir kitap kapağına da baksan âşıksın.
Bir duvarda belirlediğin tüm yüzler kadar farklı.
Tüm isimlerin kulaklara söylendiği kadar gizli.
Tüm yüce aşklar gibi âşıksın.
Basit ve kuralsız.
Bazen Sena Şener gibi sevmemeliyiz desende.
Toprağındaki tohumu kurutamıyor insan.
Comentarios