top of page
Writer's pictureŞevin Çoğaç

Yolculuk

Updated: Nov 21, 2022

Merhaba sevgili okur. Yolculuğumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ben yaşamı bir yola benzetirim. Daha anne karnına düştüğümüz ilk anda yolculuk başlar. Doğarız ve hayatımızın yaklaşık 18 yılı, daha çok ailemizin belirlediği yollarda geçer. Özellikle 18’den sonra yavaş yavaş hayatımızın sorumluluğunu almaya başlarız. Bugüne kadar bizim için belirlenen yol üzerinde ilerlemeye, yeni kavşaklardan dönmeye başlarız ya da o yolu orada bırakır yepyeni bir yolculuğa başlarız. Hangisini seçersek seçelim yolculuk devam eder.



Yaşam yolculuğunda kimi zaman somut, gerçek yolculuklara temas ederiz. Birden, hiç hesapta yokken bir yolculuğa çıkma zamanı gelir. Kimi zaman bunu keyfi olarak gerçekleştiririz, kimi zaman ise mecburi olarak yola çıkarız. Keyfi yolculuklar rahat olanlardır. Az çok nelerle karşılaşacağımızı ve neler yapabileceğimizi kestirebiliriz. Fakat ani yolculuklar sürprizdir. Hatta hayatın sürprizidir. Sürprizin iyi veya kötü oluşu tamamen bizim deneyimlerimize bağlıdır. Sürpriz yolculuklar öncesinde çok kaygılanırız. “Bunca işimin gücümün arasında olur mu, buna değer mi ?” gibi birçok soru işareti ile çıkarız o yola.



Gözümüz ne kadar korkarsa korksun o yolculuğa çıkmak gerekir. Orada yeni insanlar, yeni bir şehir ve yeni hikayeler bizi beklemektedir. Bu yolculuklarda bazen tanıdığımızı zannettiğimiz kişilerle yeniden tanışma fırsatı elde edip belki de “iyi ki seninle tanıştım” deme şansına sahip oluruz. Yepyeni insanları tanıyıp hayatımıza yeni çiçekler ekeriz. Yeni bir şehirde dolaşırken hiç bilmediğimiz, deneyimlemediğimiz veya körelmiş yanlarımızla tanışırız. Bazen de unuttuğumuz kültürle, yeni versiyonumuzla tekrardan tanışırız. Her yolculuk beraberinde yepyeni tanışmalar getirir.

Tanışmaların odak noktası temastır. Bazen fiziki bir temas bazen kalpten kalbe bir temas. Can kulağıyla dinlediğimiz hikayelerde kendimizce dersler çıkarırız. Yaşamımıza yeni bir renk, yeni bir koku ekleriz. Bazen de var olan koku ve renkleri eksiltiriz. İhtiyacımız olmadığı için ihtiyacı olanlara armağan ederiz çünkü yolculuğun temel kuralı alışveriştir.



İşte ani yolculukların güzel tarafı budur. Sıkışmış hayat rutinimiz içerisinde gitmeden önce gözümüzde çok büyürken, gittikten sonra yeni tanışmaların hazzı ile çantamıza bir sürü “iyi ki” doldurur öyle döneriz. Ve yolculuğun sonunda yepyeni kendimizle döneriz yuvamıza. Artık ani yolculuklardan korkmak yerine hayatın bizim için hazırladığı yeni sürprizlere kucak açmak için sabırsızlanmayı öğreniriz.





Comments


bottom of page