Yoga kısaca kendinin en iyi versiyonu olabilmen için verdiğin çabadır aslında. Aklında geçenlerden tut da aldığın nefese kadar her şeyi düşünmeni fark etmeni isteyen bir öğretidir. Genelde yoga sadece belli duruşlardan oluşan akış/ akışlar olarak bilinir. Fakat yoga sadece beden sağlığıyla ilgilenmez. Mental sağlık ve kişiliğin gelişimiyle, kişinin çevresine etkisiyle, olması ve olmaması gereken şeylerle, bir insanı insan yapan unsurlarla ilgilenir. Bu yüzden de aslında yogadaki her asananın(duruşun) bir anlamı, temsil ettiği bir simgesi vardır. Bu duruşlarla yani yoga terimiyle diyecek olursak asanalarla birlikte yoganın sekiz temel öğretisi vardır. Bunlar bir insana kendisini tanıması, kendisinden başlayarak çevresinden bulunan her şeye saygılı olması, zarar vermemesi, kendisini geliştirmesi, yaşadığı her olayda tam bir farkındalık yaşayabilmesi için verilmiş tavsiyelerdir.
Bu basamakları tek tek inceleyecek olursak da ilki yama’dır yani olumsuzluklardan ya da kötü olandan arınma. Yama’nın aynı zamanda zarar vermemek (ahimsa), doğruluk(satya), çalmamak (asteya), bedensel zevkleri kontrol etmek (brahmacharya), kıskanmamak (aparigraha) şeklinde beş alt başlığı vardır. Başlıklardan anlaşıldığı üzere yama evrensel ahlaki disiplinlerdir. Kötü ve olumsuz olandan arınarak ilk öncelikle kendimize iyilik yapmış oluyoruz. Bakıldığında zarar vermek, yalan söylemek ve kıskanmak gibi duygular ve eylemler insan için oldukça yıpratıcıdır. Bu yüzden yoga bunlardan uzak durmayı kendini bu zararlı duygu ve eylemlerden arındırmayı tavsiye eder.
İkinci bir öğretisi ise yine beş alt başlıktan oluşan niyama’dır. Niyama için ise iyi olanı güçlendirme, geliştirme diyebiliriz. Alt başlıkları ise arınmışlık (saucha), elinde olana şükretmek (santosa), çaba sarf etmek (tapas), kişisel gelişim (svadhyaya) ve son olarak adanmışlık (ıshvara pranidhana) şeklinde sıralanır. Bu kısımda ise öğretiler daha çok “kişiye” odaklanır. Kendine dönmeni ve diğer şeylerle birlikte kendini de geliştirmeni tavsiye eder. İşte yoganın bütün bu öğretileri yogayı sadece bir “spor” olmaktan çıkaran ve daha fazlasına dönüştüren en önemli basamaklardandır. Ama tabi ki başlı başına bütün bunları kendimizde uygulamak oldukça zordur. Çünkü her şey bir kenara bırakırsak bütün bu iç güdüler insanidir. Ve belli bir nebzeye kadar kaldırılabilirdir. Ama yine insan olmanın bir getirisi olarak bazen duyguları fazla hissettiğimiz olur. Yoganın faydası da burada başlar. Kendine dönebilen, kendi duygularını fark edebilen insan onları kontrol de edebilir. Kontrolün mümkün olmadığı yerde ise kabullenmek büyük bir erdemdir. Bütün bu farkındalık da bilinçle gelir. Ve bu bilince daha da yaklaşmak için gelin yoganın diğer öğretileri ne onlara bakalım.
Yama ve niyama’dan sonra üçüncü olarak asana gelir. Yani duruşlar. Her gün Instagram’da karşına en az bir kere çıkan o hareketler yani. Aklına hemen en zorları gelmesin, korkutma gözünü. Yoganın en keyifli bölümü bence budur. Birçok hareket ve o hareketin birçok farklı versiyonu vardır. İşte tam da bu yüzden yoga herkes içindir. Tabi ki de bu hareketlerde her zaman çok dikkatli olunmalıdır. Her spor dalında olabileceği gibi istemediğimiz kazalar yaşamaya gerek yok. Zaten burada durup yoga öğretilerinin en başında yer alan zarar vermemeyi aklımıza getirmek lazım. Bunları, bu bağlamda yogaya başlamadan önce ufak bir uyarı olarak da görebiliriz tabi. Kendinizi bu hareketleri yaparken asla olmadığınız bir yerdeymişsiniz gibi zorlamayın yani kendinize yalan söylemeyin (satya). Asanaları yaparken kimseyle yarışmıyorsunuz, kimseye bir şey kanıtlamak zorunda değilsiniz. Tek isteğiniz iyi hissetmek ya da o gün için yogaya başlama niyetiniz neyse o olsun. Bu yüzden bedeninizi dinleyin kendinize saygı duyun o gün bir bütün olarak ne kadar yapabiliyorsanız ne yapabiliyorsanız onu yapın. İşte o zaman yoganın size ne kadar iyi geldiğini sizi günlük telaşlardan, gereksiz duygu ve düşüncelerden nasıl arındırdığını çok iyi anlayacaksınız. Ve merak etmeyin siz de zamanla bu asanalarla çok yakın arkadaş olacaksınız. Ve yakınlık kurdukça bütün duruşlarda çok daha fazla derinleşeceksiniz. Güç ve esneklik zaman isteyen kavramlardır. Sabır gerektirir. Düzen ve istikrarla size iyi gelen şeyi yaptığınız sürece eminim geri dönüşleri harika olacak. Bunun yanı sıra düzen ve istikrar demişken çalışan ve okuyan insanlar nasıl vakit ayıracağım diye düşünüyor olabilir. Haklısınız çok yoğun bir dünyada koşturarak yaşıyoruz. Ama yoganın güzel yanı da bu ister on beş dakika iste bir saat ister sandalyenizde ister yatağınızda isterseniz de matta ya da bir spor salonunda yoga yapmanız mümkün. Kendinizi zorlamanız gereken bir şey gibi değil de beş dakika kendinizi hatırlamanız için yaptığınız bir pratik olsun ve emin olun gerisi gelecek.
Asanaları konuştuğumuza göre bir sonraki durağımız pranayama yani nefes pratiği. Hem yogayla birlikte hem de yogadan ayrı olarak çok önemli bir konudur. Çünkü her ne kadar biz fark etmesek de strese girdiğimizde, korktuğumuzda ve zorlandığımızda ya da bunlara benzer duygular hissettiğimizde nefesimizi tutarız. Bu da beyine tehlikede olduğumuz sinyalini verir. Böylece kalbimiz hızlanır ve biz hali hazır da kötü hissederken bu durumu daha kötü hale sokarız. Ve aklımızdan şunu çıkartmamakta fayda var ki bütün bu “daha da kötüleştirme” olayı korktuğumuz, stres olduğumuz için olmadı, bu olaylara nefesimizi tutarak karşılık verdiğimiz için oldu. Yani bir nevi yangına körükle gittik. Normal şartlarda tabi ki stres üzüntü gibi duyguları yaşarken nefesimi tuttum aman şimdi beyne sinyal gidecek o da kalbe "dikkat koçum bak tehlikedeyiz haydi adrenalini bas da kaçalım/savaşalım" diyecek diye düşünemeyiz. Zaten nefes pratikleri de tam da burada devreye giriyor. Adı üstünde bunlar pratik. Nefesi nasıl doğru kullanacağımız, nasıl stres altında bile nefes almaya devam edebileceğimizi bize öğreten birtakım çalışmalar. Tabi ki asanlarda olduğu gibi nefes pratiği için de zaman ve düzen önemli bir faktör. Ama bütün bunların güzel yanı ilk yaptığınız andan itibaren o kadar iyi geliyor ki o düzeni oturtmak sizi hiç zorlamıyor. Seve seve, koşa koşa yapıyorsunuz. Önemli olan bu tarz pratiklerin çeşitli olduğunu bilmek ve kendiniz için doğru, uygun pratiği bulmak.
Yoganın en temel dört basamağını da incelediğimize göre elimizde kaldı diğer dört basamak. Bir diğer basamak ise duyuların denetimi yani pratyahara. Burada da amacımız etrafta dikkat dağıtıcı olabilecek duygusal girdileri fark etmektir. Sonrasında ise bilinçli olarak dikkati bu duygusal girdilerden uzaklaştırmak temel amaçtır. Bu basamağı nefes ve asana pratiğine hazırlık olarak da görebiliriz. Sonrasında ise odaklanma (dharana) gelir. Bu en önemli adımlardandır. Bilinci anda tutmak yogadaki her bir pratik için çok değerlidir. Yoga pratikleri böylece günlük hayatınızda yaptığınız her şeyde dikkatinizi daha kolay toplayıp, odaklanmanıza da fayda sağlar. Bir sonraki basamağa adım atalım bakalım neymiş?
Meditasyonla (dhyana) devam ediyoruz. Geçenlerde Popular Science’da okuduğum bir makaleye göre meditasyonun faydaları veya kimlere faydalı olup olmadığına dair hala kesin bir bilgi yokmuş. Çok iyi deneyimler yaşayan insanların yanı sıra iyi deneyimler yaşamayan ve kötü hisseden insanlar da oluyormuş. Kendi deneyimlerimi aktaracak olursam ise oldukça iyi geldiği, düzenli yapıldığında stresi ve mental yorgunluğu oldukça azalttığı kanısındayım. Şimdiye kadar etrafımda denemiş ve kötü bir deneyim yaşamış hiç kimseyi de görmedim. Ama tabi ki her insan farklıdır. Bu yüzden bu tarz pratiklerde her şeyden önce kendine kulak vermen en önemlisi.
Son ve en genel basamağımız ise evrenle bütünleşme yani samadhi. Bunun son basamak olmasının tabi ki bir nedeni var. O da gerçekten yukarıdaki bütün basamakları yaptıktan sonra evrenle bir olma hissiyatını hissetme. Kendini bu dünyaya, doğaya ait hissetmedir. Böylece varlık olarak tam bir bütünlüğe ulaşılacağını söylüyor yoga öğretileri. Tabi ki bir bütün olarak bu basamakların hepsini uygulamak hayatımıza, bedenimize ve mentalitemize yansıtmak oldukça zordur. Bu işe gönül veren insanlar bütün bunlar için yıllarca uğraşıyor. Bu basamaklar yoganın bütününü oluştursa da daha önce de dediğimiz gibi yoga herkes içindir. Doğal olarak da her insan ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Yoganın basamaklarını bilip, öğretilerinin kendimize iyi gelecek mottolar haline dönüştürebilir, istersek hayatımıza uyarlayabiliriz. Pratiklerde bize iyi geleni bulup bununla devam edebiliriz.
Yogayı kendine zorlu hayat yolunda yürürken arkadaş olarak seçmek isteyen nereden nasıl başlayacağını bilmeyenler için ise ufak bir önerim olacak. Nerede ne zaman isterseniz orada, hangi zamanda hazır hissederseniz o zamanda başlayın. Eğer uzun süredir aklınızda varsa ve cesaret edemiyorsanız beyninizde size yapamayacağınızı söyleyen ses belki de “dur” demenin vakti gelmiştir. Umarım hepiniz kendi eşsiz yolunuzu bulur, iç huzurunuzun bol olduğu bir hayat yaşarsınız. Namaste.
Hozzászólások