top of page

Yaşadığımız Hayat Kimin Hayatı

 

Otizm Spektrum Bozukluğu, doğuştan veya yaşamın ilk yıllarında meydana gelen nöro-gelişimsel farklılıktır. Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi kaynaklı sorunlardır. yaşanabildiği bir kelime. Bazen bizim eylemlerimize bağlı bazen de tamamen bizden farklı gelişen olaylar bulunabiliyor. Bugün aslında odaklanacağım konu bağımsız yaşanılanların dışında sizin bunlara verdiğiniz tepkiler ya da tepkisizlikler. Bu hayatı nasıl kurduğunuza bir bakışta diyebiliriz. Hadi başlayalım o zaman.


Kendinizi nasıl tanımlarsınız? Sevdiğiniz ve sevmediğiniz özelliğiniz ne? Hayal kırıklarınız, sevinçleriniz, başarılarınız, başarısızlıklarınız... Aynada gördüğünüz insan kim? Size çok benziyor, peki, ama gerçekten o gördüğünüz kişi siz misiniz?


İnsanların 3 yüzü olduğu söylenir. Birincisi; dünyaya gösterdiği yüzü, ikincisi; ailesine ve arkadaşlarına gösterdiği yüzü, üçüncüsü ise; kimseye göstermediği yüzü. Bu yüz kim olduğumuzun asıl yansımasıdır derler. Ben daha çok olamadığımız kısma değineceğim bugün.

Sabah kalkıyoruz kimimiz işe kimimiz okula gidiyoruz. Bizim asıl kimliğimiz olduğu söylenen görünüşler ve konumlar. Şanslı kesim gerçekten kendini yansıtan kısmı bulmuş, kimisi kendine biçilmiş rolü oynuyor. Peki, sadece bunlarla mı sınırlı? Hayır; ebeveynler, komşular, akrabalar, sevgilin, kocan, çocukların ve daha nicesi.


Herkesin hissettiği mükemmel olma güdüsü; iyi bir fizik, iyi bir kariyer hayatı, iyi bir aile ve evlilik hayatı, hatta son zamanlarda çok fazla vurgulanan toksik pozitiflik. Ne olursa olsun güçlü, mutlu ve iyi insan olarak görünmelisin. Ama bir diğer yanda böyle bir hayatın temellerini attığın zaman ya da -mış gibi davrandığınız zaman ise yalnızlaştırma ve görmezden gelme politikası uygulama biraz daha arttığında ise psikolojik şiddete kadar gitmekte. Peki, bize dayatılan bu mükemmel rollere kıyısından köşesinde girdiğin zaman neden bize dayatılan insanlar tarafından cezalandırmaya dönüşüyor. Garip tarafı bu mükemmel rollere girmediğin zamanda küçük görülüp, alay konusu oluyoruz. Kendi gibi olma cesaretini gösteren bireylere de davranışımızın ve görüşümüzün pek hoş olduğu söylenemez.


Burada asıl amaç her türlü bize kötü hissettirmek ve demorelize etmek mi? Başkalarının kalıplarına uygun yaşadığımız için hissettiğimizin tutsaklığın ve mutsuzluğun kontrolsüzlüğü mü? Mutlu veya mutluymuş gibi davranan insanlara tahammül edememe, baltalama isteğimi bunu yaptıran.


Sorgulamamız gereken öncelikle bizim hangi tarafta olduğumuz. Asıl kimliğimizle yaşamak kime niye üzüntü verecek gibi soruları sormak ve doğru insanların, bizi gerçekten seven insanların olduğumuz gibi kabul edeceklerine güvenmemiz gerekiyor. Bu konu ise beni şu soruyu sormaya yöneltiyor “sahi biz kimin hayatını yaşıyoruz?”



Kimin kararları ile hayata devam ediyoruz. Biz ne istiyoruz. Biz aslında kimiz. Karakterimizin oluşumunda aile ve çevre çok önemli faktörler deniyor. Bu da demek oluyor ki başka bir ülkede ya da o kadar uzağa gitmeyelim başka bir aile ve çevre de doğsak aslında şu an olduğumuzdan çok farklı bir insan olacağız. Yaşadığımız hayat o zaman kimin hayatı oluyor. Kabul ettiğimiz doğrular bizim doğrularımız mı? Peki, ya yanlışlarımız. Büyüdüğümüz çevreden dolayı hissettiğimiz, girdiğimiz kalıplar ya başka bir çevre de doğmuş olsak tam tersi kabul edeceğimiz şeyler ise. O zaman ne kadar yaptığımız seçimler ve aldığımız kararlar için kader diyebiliriz.

Burada da aslında devreye bilinç giriyor. Evet, doğduğumuz, büyüdüğümüz bir çevre var.


Anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, iş hayatı derken aslında farklı çevrelerde doğmuş büyümüş birçok insan ile karşılaşıyoruz. Birçok hayata ortak oluyoruz. Yaptığımız paylaşımlar ile birbirimizi tanıyoruz. Bu da bize gösteriyor ki, aslında milyon tane seçenek var. Hayat sadece bizim gördüğümüz, büyüdüğümüz çevre ile sınırlı değil.


Başka doğrular, başka yanlışlar var. Yani siyah ve beyaz olduğu gibi bir de gri var. İşte bu noktada ya kalıplarımızdan sıyrılıp, bakış açımızı değiştireceğiz ya da aynı gözlükle hayatı yaşayıp bitireceğiz ve buna da kaderim bu diyeceğiz.

 

Comments


bottom of page