Yasak meyve, insanların ilk yaratıldığında yasaklanmasına rağmen yedikleri meyvedir. Daha çok elma olarak bilinir ancak; İslam'da meyve olarak geçmemektedir. Daha çok, yapılan işin kötülüğüne (Tanrı'nın emrine isyan) dikkat çeken bir yaklaşımdır. Yasak elma o zamanlardan kalma bir mitolojik isimdir. Yunan mitolojisinde portakal ve mandalina olarak da geçmektedir.
Mitolojik ve dinsel öğretilerde mükemmellik kaynağı olan başlangıç bir cennet olarak tasavvur edilir. Zamanla bu cennet yok olur ve bir düşüş yaşanır, bu mükemmelliğin yavaş yavaş kaybolması mitolojilerde ve dinsel öğretilerde yasak meyve motifine bağlanır.
Mitolojik-dini bilgilere göre yasak meyveye kadar yalnız iyi, güzel, doğru olan mevcuttur. Oysa yasak meyvenin yenilmesiyle insanoğlu ters kutupta olan kötülüğü, çirkinliği, ayıbı, yalanı, kıskançlığı, fesadı yani; kötüyü görmeye başlar. Aslında yasak meyve bir uyanıştır. İnsanoğlunun zamanla gözü açılmıştır.
Yasak meyveyi yemekle ilk insanın cennetten kovulması hakkında anlatılan mitolojik öyküler ve dini hikâyelerle yaratanın insanoğluna büyük bir özgürlük vermesine rağmen, kısıtlı bir özgürlüktür.
Kur’an-ı Kerim'de yasak meyvenin bir sınav unsuru olduğu veya sınav rolü üstlendiği görülür. İrade gücüne vurgu yapılmıştır. Kuran’da yasak meyvenin ismi geçmez. Bunun başlıca sebebi yasak meyvenin bir sembol olmasıdır. Yasak meyve insanoğlunun Tanrı emrine karşı gelmesi, bir mükemmellik kaynağı olan başlangıçtan, dini terimle cennetten, uzaklaşmasıdır.
Tevrat’ta bu yasak meyvenin buğday olarak gösterilmesi de bir semboldür.
Hristiyan dininde yasak meyveye ezoterik bir anlam verilmeye çalışılmışsa da bu başarılı bir yorum olarak nitelendirilemez. Nitekim Hristiyan yorumcularına göre yasak meyve kadınla erkek arasındaki cinsî yaklaşmanın yasak olduğu anlamına gelir.
Yasak meyvenin yenilmesinde bir dönüşme ,dönüşüm söz konusudur.
Ölümsüz hayattan → Ölümlü hayata
Cennetten → Dünyaya
Yaratılmaktan → Üremeye vs.
Bu dönüşümün sınırı yasak meyvedir.
Hozzászólások