top of page
Writer's pictureİREM ERDOĞAN

UÇURUM


 

Çok farklıydık biz. Birimiz uçurumken diğerimiz buluttu. Hep buluta dokunmak için uçurumdan vazgeçen sonra yere kapaklanan sendin. Ve tüm suç bendeydi yalnızca. Ne kadar adil değil mi? Ne kadar dürüstçe söylediklerim? Manzara ayaklarının altındayken gözü yükseklerde olana suç aramadım ben. Terazim şaştı belki, aklım bulanıklaştı, ne dersen de... Benim göremediğim şey senin görmemden en çok korktuğun şeydi. Aylarca olduğu yerde duran bendim ve şimdi sadece adım adım uzaklaşıyorum senden. Korkakmışım gibi bakma bana. Bu artık yorulmuşluk, yarım kalmışlık, geleceğini bile bile o uçuruma beklemek aslında. Ve şimdi hangi bulutun ardından gideceksin bilmiyorum. Ama sana bir şey söyleme gibi bir eylemim olsaydı eğer,


git derdim.

Arada bir yokladığın o cepte olmayacağım artık.

Benim felaketim senin mucizendi.

Ve hep daha fazlasını istedin.

Ne mi kaldı,

yalnızca bir uçurum.


Ama bu sefer bulutsuz.

 



Kommentare


bottom of page