Ahlakın kelime anlamı; edep ve adabına göre yaşayarak bunu ilke edinme durumuna 'ahlak' demekteyiz.
Günümüz yüzyılının insanı tutun ahlak kelimesinin anlamını, kitabına göre nasıl davranılır onu bile bilememektedir. Ahlak kelimesi; sanki çöpe atılacak veya ondan utanılacak bir şeymiş gibi davranılır olmuştur. Oysaki ünlü şairler, filozoflar ve yazarlar dahi ahlak üzerine methiyeler dizip, ahlakın ne kadar önemli olduğunun altını çizmişlerdir. Bir grup insan, insanın hakkına girmeyi utanılacak bir şeymiş gibi nitelendirse de diğer bir grup insan da bunu ahlak meselesi yapmayarak normal bir durummuş gibi göstermektedirler. Filozofların ahlakla alakalı sözlerini incelediğimizde Friedrich Nietzsche, "Ahlak, bireyin içindeki sürü içgüdüsüdür." diyerek ahlakla alakalı durumları küçümseyerek toplumun gelenek ve göreneklerine bağlı kalınmasını geri kafalılık olarak nitelendirmiştir ve ahlaki gerçekliği reddetmiştir. Başka bir filozof olan Sokrates ise şöyle demiştir: " Bir insan için ahlak terbiyesi, ekmek ve elbiseden daha lüzumdur." Burada da Sokrates, ahlakın yeme ve içme durumundan daha önemli olduğunu ahlaksız bir yaşamın tercih edilmemesi yani ahlak erdeminin yerine hiçbir şeyin tutmayacağını dile getirmiştir.
Yazımı noktalamadan önce kendime ait sözle bitirmek istiyorum. Ahlak olmadan toplumlar var olmaz. Toplumlar var olmadan da ahlak var olmaz diyorum.
Comments