top of page

Sanata Bayılmak: Stendhal Sendromu

Her birimiz hayatında bir kere bile olsa bir sanat eseri karşısında eğilmişizdir. Sanat, insanların farklılıklarına rağmen büyüleyici yanını herkese hissettirebilir. Sanatın bu büyüleyici yanı ise bazılarımızı ciddi şekilde etkileyebilir. Bir sanat eseri karşısında kelimenin tam anlamıyla bayıldığınız oldu mu? Gelin o zaman Stendhal Sendromu'na birlikte bakalım.


Stendhal Sendromu Nedir?

Kişinin sanat eseri karşısında aşırı hassasiyet hissetmesi, bedensel ve psikolojik olarak tepkilerinin değişmesi olarak tanımlanabilir. Sendrom ilk olarak 19 yy yazarlarından olan Stendhal'da görülmüştür. Stendhal'ın Floransa seyahatinde gördüğü yapı ve eserlerin onu etkilemesi üzerine sendrom ortaya çıkıyor. Ancak sendromun kayıt edilmesi, İtalyan psikiyatr Graziella Magherini'nin Floransa'da bu sendromu yaşayan 100'den fazla ziyaretçiyi gözlemlemesi ile oluyor.

Vatikan, Louvre, Floransa, Kudüs gezilerinde sıklıkla bu sendroma rastlanabiliyor. Bu nedenle Floransa veya Kudüs sendromu olarak da adlandırılmakta. Psikoloji literatüründe ise “hiperkültüremi” olarak bilinen bu hastalık, daha çok gezilen ülkenin dilini ve kültürünü bilmeyen insanlarda gözlemleniyor. Sendromu yaşayan insanlar farklı karakter ve ilgi alanlarına sahip olduğu için her eserde aynı tepkileri veremeyebiliyorlar.

Sendroma yakalananlardan biri de psikolojinin popüler isimlerinden biri olan Sigmund Freud'dur. Yunanistan'a yaptığı gezisinden çok etkilenen Freud, bir makalesinde Stendhal Sendromu'ndan endişe verici bir yabancılaşma duygusu olarak bahseder.



Stendhal Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Bir sanat eseri karşısında kalp çarpıntısı yaşama, baş dönmesi, görsel ve işitsel halüsinasyonlar görme, aşırı terleme, halsizlik gibi etkileri sıralayabiliriz. Tanı koyulması ise ancak psikoloji testleri ile mümkün olabiliyor.



Stendhal Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Kişi kalp krizi, bayılma, uzun süre bilincini kaybetme gibi aşırı tepkiler vermediği sürece etkisi, sanat eserinden uzaklaştıktan sonra geçebiliyor. Ancak sendrom uzun süre devam ettiğinde psikologlar bireysel tedaviler uyguluyor. Bazı durumlarda panik atak için ilaçlar verilebiliyor. Sendromu fazlasıyla yaşayan insanlar eğer tedavi edilmezlerse, bu durum başka psikolojik rahatsızlıkları da tetikleyebiliyor.

Comments


bottom of page