Benim için öldün…
Biri için ölmek nasıl bir şey? Gerçekten ölüyor musun, yoksa sadece kalbinde ve zihninde mi ölüyorsun? Her ikisi de olabilir mi? Bu cümleyi duymak dünyanın en zor şeyiydi. “Seni sevmiyorum” cümlesinden daha ağır bir cümle. Beni birçok şeyle suçladın ama bu çok ağırdı. Keşke gözlerimin içine bakıp, söyleme cesaretinde bulunsaydı. Belki sandığım kadar cesur değildi. Belki de Yaren haklıydı. Ben her şeyi göze almışken ki bu benim için çok zor bir karardı. Arkamda duramayan birini mi seviyordum? Hala seviyorum? Çok zor bir insanın bir şeyleri unutmaması. Her şeyi hatırlamak çok zor. Her cümleyi olduğu gibi hatırlamak. Ne kadar uğraşsam da unutamıyorum. Denedim…
Her şey nasıl başladı ve bitti? İnan ki hiç anlamadım. Nasıl başladı? Neden beni seçtin? Bitti mi onu bile bilmiyorum. Ben bitiremedim. Sen bitirdin galiba. Bugün çok güzel bir cümle kurdum. Biz çabalamadık. Ya ben çabaladım o durdu ya da tam tersi. Biz hiç aynı anda çabalamadık. Belki de hatamız buradaydı. Ne sevdiğimizi bile bilmiyoruz dediğimde bir cevabın yoktu. Çünkü biz birbirimizi tanımak için uğraşmadık. O beni kazanmak için uğraştı. Bense savaştım onunla sürekli. İçimde bir parça umut hep vardır. Karakter olarak buna inanan biriyim. O parçayı her zaman besleyeceğim muhtemelen. Canımı yaksa da yaparım. Çünkü umut olmazsa bu hayatta mutlu olamayız. Bizi ayakta tutan, bir şeylere karşı duyduğumuz umut. Belki yanlışlar yapmışımdır. İnsanım sonuçta, hata yapmak bizim içimizde var. Hatalar bize doğruları gösterir değil mi? Onun dediği hataları yapmadım ama. Ben sadece korkmak gibi bir hata yaptım. Bu da hataların en büyüğü oldu. İçinde bana karşı bir şey kalmış mı bilmiyorum? Kalmamış olabilir. Onu suçlayamam. Birine git dersen en sonunda gider. Kalmasını bekleyemezsin. Ama hiç gitmeyeceğim demişse? Ya sana söz vermişse? Sözler boşluğa verilmemeli. Bir söz veriliyorsa ya tutulmalı ya da bozulmalı. Evrene gönderilen bir söz asılsız kalmamalı. Bunun dönüşü ağır olacaktır. Benim yanımda olacağını söyledi. Bu bir söz değil miydi?
Evren sonsuz ihtimaller olan bir yer biliyorsundur. Bizimde sonsuz ihtimallerimiz vardı. Kimse kesin olarak ne olacağını bilemez. Bu gece yatıp, sabah uyanamayabilirsin. Sonsuz olasılık. Büyüsü de burada değil mi? Biraz anı yaşamak lazım. Çünkü hayat kısa ve akıyor. Sen bir durak kaçırırsan, hayatı kaçırırsın. Sorun bilmemek değildi. Sorun hiçbirini denememekti. Bir şansı hak etmiştik bence. Kendime ve sana yalan söyledim. Yanına bir şeylerin değişeceğini umut ederek gelmiştim. Hala bir şansı hak ettiğimi düşünüyorum. Ben defalarca sana şans verdim.
Kalbim ve zihnim korkunç bir çatışma içinde. En zoru da bu. İkisi de susmuyor. İkisi de haklı. İkisi de kazanmak istiyor. Kalbim seviyorsun savaş diyor. Zihnim saçmalama sana neler dedi, yaptı? Unuttuk mu onları diyor. Kargaşa yoğun. Çözemiyorum. Çözemediğim için mutsuzum. Mutsuz olduğum için karamsarım. Herkesi etkilemeye başladı. Anlatsam da çözemiyorum gibi geliyor.
Anlattıkça daha da çok boğuluyorum. Boğuldukça yoruluyorum. Döngüyü kıramıyorum. Ben neden böyleyim, diyorum sürekli. Eskiden duvarlarım vardı. Mutluydum. Kimse aşamıyordu. Tepesinden kafasını uzatabiliyordu. Şimdi o duvarlar yok. Yıkıldı. Zihnim her seferinde bir tuğla koymaya çalışıyor şuan. Tekrar örmeli miyim? Kendimi neyden bu kadar çok korudum? Neden yıktım? Yıkmak istedim sanırım. Belki de zamanı gelmişti. Aslında bir noktada yıkmak istemiştim sanırım. Çok derinlerde bir Şebnem var ve belki de kurtulmak istiyor artık. Kendimi keşfetmem lazım sanırım.
Her zaman güzel hatırlayacağım şeyler yaşadım. Güldüğüm o kadar çok şey vardı ki. Mutluydum. Sevdim. Seviyorum. Korkmadan söylemek istiyorum. Söylemeliyim. Bunun için çalışacağım. Şuana kadar öfkeli bir ben vardı. Artık olmasını istemiyorum. Fevriydim. Doğrucu tavuktum. Ada gibiyim yani. Mutsuz, her şeyi o bilir modun da. Hiçbir şey bildiğimiz yok. Hayattan zevk almak istiyorum. Şuana kadar ki kafamdaki kurgusal dünyada yaşadım sadece. Çünkü orada zarar görmüyordum. Oranın yıkılması lazım. Seni seviyorum demek zayıflık değil. Bu benim cümlemdi. Peki, ben neden uygulayamıyorum? Beni bu kadar geri çeken nedir? Bunu bulmam lazım.
Bu yolculukta sen olur musun, bilmiyorum ama kalbimde her zaman olacaksın. Mantığım her zaman ön planda olsa da sen kalbimin bir köşesinde hep olacaksın. Sadece sen olacaksın. On yıl sonra da…
Kimseyi kırmak istemiyorum artık. Sadece yaşamak istiyorum. Hayallerimin peşinden koşmak istiyorum. En büyük hayalimi bile bilmemen çok garip. Yazı yazdığımı bile bilmiyordun bence. Bazı şeyleri yüzüne söyleyememek çok zor ama yazmak benim için her zaman daha kolaydı. Hatta en büyük zevkim, insanların yazdıklarımı okurken ki yüz ifadeleri. Çünkü aslında beni okuyorlar. Beynime giriyorlar. Bu garip bir his olsa da, bazı insanlar için çok önemli. Çünkü kelimeler ağzımızdan dökülmüyor bizim. En büyük hayalim yazar olmak benim. Kitap yazdığımı biliyor muydun? En sevdiğim renk mavi. Çünkü en sevdiğim şey deniz, okyanus. En sevdiğim yemek döner. Döner aşkımı herkes bilir. Haftanın her günü yiyebilirim. En çok korktuğum hayvan kuş. Korkunç hayvanlar. En sevdiğim hayvan ise penguen. O da kuş biliyorum ama uçamıyorlar onlar. Benim gibi inatçılar onlar. Ayrıca sevdiği kadın için bütün sahili arar ve en güzel çakıl taşını bulur, getirir. Havalı bir hayvan. En sevdiğim kitap yoktur mesela. O kadar överek anlattığım kitap var ki, seçemem çünkü. Film izlerken yorum yapmayı severim. Cips yemeye bayılırım. Belki bunu biliyorsundur, dans etmeye bayılırım. İnsanların gözlerinin içi gülüyor demesi en sevdiğim iltifat. Bir gün bir çiftliğim olsun istiyorum. Çocuklarımı orada büyütmek, arkadaşlarımla orada takılmak, yaşamak hayalim. Arkası orman önü denize açılan bir çiftlik. Hiçbirini bilmiyorsun. Hiç merak etmedik. Senin hayallerin neydi? Kafandan neler geçiyordu? Haklısın biz sürekli birbirimizle savaşmaktan bunlara zaman bulamadık.
Belki beni tanımak istersin diye yazdım bunları. İyi bir müzik dinlemek ve yazmak çoğu zaman yaptığım tek şey. Kahve sevmezdim mesela. Helin alıştırdı. Kendimi güzel bulmamı sağlayan da oydu. Herkesin benim hayatıma kattığı bir şey var. Bende onlara bir şeyler kattım mı acaba? Yaren bugün bir şey dedi, seninle arkadaşlık etmek dünyanın en ilginç şeyi olabilir. Kabuklarının altında bir cennet var ve güvendikten sonra o cenneti herkese veriyorsun. O kadar garip bir bakış açısı ki ama haklı. İçimdeki dünyayı görmelisin. Görmek istersen yani.
Hep bu şehri sevmediğimi söylerdim. Sevmeme nedenim sanırım, sevmeye değecek birinin olmamasıydı. Şimdi dönüp bakıyorum. Keyif alıyorum.
Teşekkür ederim hayatıma. Hayatıma girdin, girdiniz. Beni ben yaptınız ve ben savaşmayı bıraktım.
Commenti