“Kişinin hayatının parfümünü arayışı, hayatının aşkını keşfetmesine benzer”
John Oakes
Koku ve tat duyuları beyinde en güçlü bağlantıların oluşmasını sağlayan duyularımızdır, çünkü ikisi de kimyasaldır ve duygularımızın yönetildiği beyin bölgesine çok yakındırlar. Bununla birlikte koku tattan da güçlü bir etkiye sahiptir. Eski bir parfümü kokladığımızda kolayca geçmişe doğru bir yolculuğa çıkabilmemiz de bu yüzdendir. Koku ilminin ve parfümerinin bu denli önemli bir yere sahip olmasının sebebi de bu güçlü psikolojik ve kimyasal etki yüzündendir aslında. Güzel koku, bir yeri veya kişiyi iyi hatırlamamıza sebepken hoş olmayan kokular ise kötü veya pis bir imaja sebeptir. Bir başka alt başlık olarak; mutlu ilişkileri olan çiftlerin koku uyumunun daha yüksek olduğunu biliyor muydunuz?
Kokuların bu kadar güçlü etkiler bırakmalarının yanı sıra ne tür kokuların nasıl etkiler bıraktığı da bir başka keyifli konu olarak açılsın o zaman!
Bildiğiniz gibi kokuların sınıflandırılmasında çiçeksi, odunsu, meyveli, baharatlı gibi ifadeler kullanılır. Ancak her çiçek kokusu birbirinden farklı karakterlere ait gibi görünüyor. Örneğin gül kokusu asil ve baskın bir karaktere sahipken papatya huzurlu ve sakin bir karaktere hitap eder. Çiçek ve meyve kokularının çoğunlukla daha romantik kişilere hitap ettiği varsayılır, ancak lavanta da bir çiçek olmasına rağmen daha erkeksi ve kararlı bir koku olarak geçmektedir. Diğer tarafta ise oryantal kokular altında bahsedilen kokulardan en çok bilinen amber, misk, sedir ağacı ve sandal ağacı gibi kokular ise daha ağır ve gizemli bir karakteri yansıtır. Gizem demişken baharatlı kokuları da unutmamak gerek.
Peki karakterimize göre sevdiğimiz kokular mı yoksa karakterimize iyi gelen kokular mı?
Örneğin asabi bir mizacınız varsa size iyi gelecek kokular lavanta ve papatyadır. Bergamot ise öfke, kaygı, yalnızlık gibi çoğu duyguyu dengeleyici özelliktedir. Oda kokusu olarak iyileştirici kokular tercih edilebilirken bireysel kokunuz sizi yansıtan karakteristik özelliklerinize uygun bir koku olabilir gibi, siz ne dersiniz? Tabii bu arada sentetik olmamasına dikkat etmekte fayda var, limbik sistemimize ve ciğerlerimize zarar vermek istemeyiz.
Koku ilminin işimize yarayabileceği başka bir konu ise tabii ki insanları daha hızlı tanımamızı sağlamasıdır. Kimin hangi kokuyu sevdiğinden yola çıkarak kişiliğine dair ipuçları elde edebiliriz. Hem kendimizi hem çevremizdekileri daha iyi tanımamızı sağlayacak oldukça sağlam bir yol bu. Çünkü tamamen kimya ile ilgili ve asla yargılanamaz. Siz sevmediğiniz bir kokuyu zorla sevemezsiniz, kimse de sevdiği bir kokuyu sevmiyormuş gibi yapamaz.
Koku ilmi çok derin bir konu olmakla birlikte bu yazım ile siz sevgili okurlarımızda bir nebze de olsa tatlı bir merak uyandırmak istedim. Kokuları lehinize kullanmanız ve bir sonraki yazılarda buluşmamız dileği ile şimdilik hoş çakalın.
Comments