Gün içerisinde veya geçmişte bir olay yaşadınız ve zihniniz bu sorun veya olay üzerine sürekli düşünüp takılı kalıyor. Olan olgu sonrasında kendi kendinize keşke o sırada şöyle yapsaydım keşke şunu deseydim keşke böyle davranmasaydım diyorsanız ve bu düşünce kalıbı yaşamınız geneline çoğunlukla yansıyorsa siz de ‘’Ruminasyon’’a maruz kalıyorsunuz demektir.
Ruminasyon: Psikoljide geçmişte bizim üzerimizde olumsuz etkisi olan düşüncelerin kendini sürekli tekrar etme halidir.
Gün içerisindeki yaşam kalitemizi etkileyen stresli – krizli durumlar, geçmişte yaşadığımız travmatik olaylar, kontrol edilmesi güç durumlara karşı edindiğimiz tutumlar o esnada yaşanmıyor olsa dahi ruminasyon etkisi içerisinde olmamızı sağlayabilir. Ruminasyon etkisini kişi kendi düşünerek de yaratabilir birdenbire kendiliğinden de olumsuz düşünceler oluşabilir. Örneğin bir yakın kaybı söz konusuysa yas sürecinde bu durumun olması olağandır.
Ruminasyon etkisini aşmak, travmatik, stresli ve agresif çevre koşullarına maruz kalarak yetişen, sabit – tek düze bakış açısında bir zihne sahip daha hassas kişiler için çok kolay olmayabilir. Bu olumsuz düşünce döngüsü mutsuzluğu tetikleyecek ve bir süre sonra kişiyi depresyona, anksiyeteye, değersizlik duygusuna sürükleyecektir ki bu döngüye girildiğinde içinden çıkılması uzun zaman gerektirir. Bu düşünceyi fark ettiği anda kişinin zihnini gözlemlemeye başlaması çözüme giden süreci başlatabilir.
Kişinin harekete geçme konusunda aktif-güçlü bir psikoloji, çözüm odaklı bir zihni, geleceğe yönelik umutlu, özgüvenli ve istikrarlı bir yapısı varsa ruminasyona nadiren de olsa kapıldığında çok zorluk çekmeden içinden çıkabilir.
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki zihnimizi biz nasıl istiyorsak o şekilde yönlendirebiliyoruz, kaygılı olmak istersek kaygılı, çözüm odaklı olmak istersek çözüm odaklı, farklı bakış açılarını görmek istersek oldukça esneyebilen bir yapısı var. Kendinizi mutsuz olduğunuz bir anı düşünmeye zorlayarak ağlatabilir veya son derece keyifli ve rahat olduğunuz bir anınızı düşünerek mutlu edebilirsiniz. Tek yapmanız gereken sadece düşünceyi yakalayıp odaklanabilmek. Bu düşünceler geldiğinde onları kağıda dökmek gerçekte ne olduğuyla yüzleşmekteki bir adım olabilir. Daha sonra yazdıklarınızı okudukça tetiklendiğiniz noktaları keşfedecek ve onlara yönelik çözüm geliştirmeye çalışacaksınız. Rahatlamak için sufi nefesi, meditasyon tekniklerini deneyebilirsiniz. Bu örnekler size yeterli gelmiyorsa mutlaka konunun uzmanı bir psikologla görüşüp kendi iyiliğiniz için destek almalısınız.
Etrafımızdaki dünyada bir sürü şey olsa da zihnimizin bu denli esnek ve yönlendirilebilir olması bize verilmiş en büyük hediye. Kendi dünyamızı güzelleştirmek de kontrolsüzce ve bilinçsizce yaşamak da bizim elimizde. Tek yapılması gereken zihin tembelliğinden uzak durmak.
Comments