top of page

Pop Art


 

Sanat’ın Popüler Çocuğuna Merhaba Deyin



Sınıfınızdaki o popüler çocuğu, iş yerindeki havalı iş arkadaşınızı hiç önemsemiyor olabilirsiniz. Hatta "popüler" adı altındaki herhangi bir şey dikkatinizi çekmiyor da olabilir. Ama sanatın popüler çocuğunun sizi etkileyecek birkaç numarası olduğuna eminim. Sadece ona şans verip biraz yakından tanımanız lazım. O zaman gelin ona bir şans verelim ve en temel sorulardan başlayalım tanımaya. Ne bu “pop art” nerede doğdu, kimdir, kimlerdendir bakalım.


1950’lilerin ortalarında yavaş yavaş kendini göstermeye başlayan pop art 1960’ların gelmesiyle yükselişe geçti. Doğum yeri olaraksa hem İngiltere’yi hem de Amerika’yı gösterebiliriz. Çünkü pop artın en ilginç özelliklerinden biri birbirinden bağımsız olarak iki ülkede de aynı dönemlerde doğmasıdır. Bu durumun en büyük sebebi ise tabi ki gelişmeye başlayan teknoloji ve daha birçok farklı alanda olan gelişmelerdi. Değişen ve de gelişen hayat şartlarıyla birlikte dönemin genç sanatçıları onlara öğretilen ve etrafta gördükleri sanat akımlarının kendilerini yansıtmanın doğru yolu olmadığını düşündüler. Sonuçta hayat artık müzelerde gördükleri tablolardan oldukça farklıydı. Bu düşünce genç sanatçıları, daha dinamik ve de diğer akımlardan kesinlikle daha farklı olan pop art akımını oluşturmaya itti.


İngiliz bir sanatçı olan Richard Hamilton pop art için “toplumun değişim gösteren değerlerine yönelik sanatsal bir inanç” tanımlamasını kullanmıştır. Her ne kadar bu sanat akımı için birçok farklı tanım bulmak mümkünse de en doğru tanımların arasında bu tanımın olacağı su götürmez bir gerçek. Akımın temsilcileri bu inançla birçok tabuyu yıktı. Çizgilerin dışına taşan ve fazlasıyla dikkat çeken bir akım olacağını daha ilk zamanlardan hissettirdiler. Adam olacak çocuk misali yani. Ve artık ilham alınan şeyler her gün insanların gördükleri ve yaşamlarının bir parçası olan “popüler” ögeler olmaya başladı. Günlük hayatın her şeyi bir sanat olma potansiyeli taşıyordu. Hollywood filmleri, reklamlar, ürün paketleri, müzik ve tabi ki çizgi roman gibi birçok farklı alandan yararlanarak ortaya alışılmışın dışında eserler çıkmaya başladı.


Tabii ki eser demişken pop art’ı pop art yapan sanatçılara da değinmeden geçmek olmaz. Pop art deyince akla ilk gelen Andy Warhol ve onun yanı sıra Roy Lichenstein, Rosenquist Dine ve C. Oldenburg gibi genç sanatçılar akıma oldukça değerli eserler kattılar. Ayrıca bu sanatçıların önemli bir ortak özelliği vardı. Daha bu akım doğmadan önce hepsi reklam sektöründe çalışıyorlardı. Yani hepsi pop art’ın ana beslenme kollarından biri olan reklam işinin içindeydiler. Bu ayrıntı onların başarıları için oldukça önemliydi. Ve tabii ki bunu en iyi şekilde kullandılar. Yine de günümüzde yaptığı işlerle en çok öne çıkan, Hollywood’un ünlü isimlerini kullandığı çalışmalarıyla birlikte Andy Warhol oldu. Çok yönlü bir sanatçı olan sevgili Andy’nin eserlerinin etkisine günlük yaşamın her alanında rastlamak mümkün. Kendisinin sanat dolu, oldukça merak uyandırıcı yaşamına daha sonraki yazılarımızda değinmek üzere kenara ayırıyoruz ve sanatın popüler çocuğuna geri dönüyoruz.


Bu dönemlerde; bu sanat akımına dahil olan sanatçılar geleneksel sanata bağlı olan diğer sanatçılardan ve eleştirmenlerden birçok olumsuz eleştiri aldılar. Belli bir kesim bu sanatın “sanat” olmasında oldukça karşıydı. Sanatın bu kadar ulaşılabilir olmasından oldukça rahatsız olan bu kesimin görüşlerine rağmen pop art hala popüler olmaya devam ediyor. Zaten hayatlarına birçok yenilik girmiş olan dönemin insanları belli ki sanatta ki bu taze kanı da sevmişlerdi. Artık sanatın “nasıl olması gerektiği” sadece sanatı yapan kişiye bağlıydı. Böylece sanatçılar çok daha serbest bir şekilde kendilerini ve dönemin insanın hayatını eserlerine aktarabildiler. Her türlü zorluk ve eleştiriye rağmen yıllardır sanatın içinde yerini korumakla kalmayıp günlük hayatlarımızın bir parçası haline gelen bu akım sadece düşünce yapısı ve savunduklarıyla bile hayatta yeni bir şey yapmak isteyenlere çok güzel ve cesaret verici bir örnek oluşturuyor. Yazımızın sonuna gelirken umuyorum ki pop art’la tanıştığınıza memnun olmuşsunuzdur.

 

Comments


bottom of page