İlk ve Orta Çağ dönemlerine kadar dayanan pasajların tarihi, birçok medeniyete ev sahipliği yapan İstanbul'da da oldukça fazla yer almaktadır. Geçmişte Bedesten ve Arasta olarak adlandıran ticaret merkezlerinin bir devamı niteliği taşıyan ve günümüze kadar ulaşan pasajlar, bedesten ve arastandan bazı farklılıklara sahiptir. Pasajlar ticaret sahası olarak kullanılmasının yanı sıra; kültürel, sosyal ve ticari aktiviteler içinde kullanım sağlar. Buna karşılık Bedestenler ve Arastalar sadece iş merkezi ve ticaret sahası olarak kullanılır.
19. yüzyılda Fransa'da ilk pasaj yapılarına rastlanır. Tekstil ve modanın merkezi olarak kullanılan pasajlar, Fransa'dan tüm dünyaya yayılır. Yapılan incelemeler Fransa'da yapılan pasajların büyük bir kısmının 1822 yılını takip eden 15 yıl içinde tamamlandığını kanıtlar. İstanbul'daki pasajlar ise çoğunlukla 1800'lü yıllarda Osmanlı'nın batılılaşma dönemlerinden kalmadır.
İstanbul'un Ünlü Pasajları
Osmanlı'nın batılaşma sürecinde büyük etkiye sahip olan Fransa, hem mimarisi hem de yapıları ve pasajlarıyla bu dönemde oldukça ilgi çeker. Levantenlerin en çok yaşadığı bölge olan Beyoğlu'nda Osmanlı döneminden kalma birçok tarihi pasaj yer almaktadır. İstanbul'un ünlü pasajları şu şekilde sıralanır:
Atlas Pasajı: Ermeni iş adamı Agop Köçeyan tarafında inşa ettiren Atlas Pasajı, günümüzün en popüler ve en işlek pasajları arasında hala yerini korumaktadır. 1870 yılından yapılan yapı, aynı yıl çıkan yaygından büyük zarar görmüştür. Sonrasında dönemin padişahı Sultan Abdülaziz zamanında restore edilen yapıya pasaj eklentisi de yapılır. 1932 yılından tamamen restore edilen yapı, sanat merkezi hâline getirilmiştir. 1948 yılı itibariyle sineme salonu olarak kullanılmaya başlayan meşhur Atlas Pasajı, günümüzde sineme ve alışveriş mağazaları olarak hâla kullanılmaktadır.
Hazzopulo Pasajı: 1871 yılında inşa edilen Hazzopulo Pasaj, Beyoğlu'nun göz bebeği olan bir diğer pasajlarından biridir. İki kere adı değiştiren pasajın tam olarak kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir. Diğer pasajlardan farklı bir mimariye sahip olan yapı, üstü açık pasaj olma özelliğine de sahiptir. Pasajı bu denli değerli yapan bir diğer neden ise Ahmet Mithat Efendi, Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Ahmet Haşim gibi edebiyatçıların eserlerinde Hazzopulo Pasajı'nın yer almış olmasıdır. Türkiye'nin müzik kültürü içinde son derece önemli bir yere sahip olan pasaj, İstanbul'un ilk oda orkestrasına ev sahipliği yapmıştır.
Çiçek Pasajı: Eşsiz mimarisini Büyük Beyoğlu Yangını'na borçlu olan Çiçek Pasajı, yangından sonra yanan Naum Tiyatrosu yerine inşa edilmiştir. 1876 yılında Galata bankeri Hristaki Zografos tarafından yaptırılan pasajın ilk ismi Hristaki Pasajıdır. 1908 yılından sonra içindeki çiçeklerle nam salmaya başladığı için Çiçek Pasajı olarak anılmaya başlanır.
Halep Pasajı: Günümüzde hâla varlığını koruyan bir diğer değerli pasaj olan Halep Pasajı, Halepli M. Hacar tarafından inşa edilmiştir. Sirk ve tiyatro olarak da kullanılan pasaj, 1904 yılına Mimar Kapanaki tarafından yenilenmiştir. Balkon ve localara sadık kalınarak mimari özelliklerin bozulmadan yenilenen pasaj, Beyoğlu'nun en sevilen pasajları arasında yer almaktadır.
Comments