top of page

N.F.K ‘Nam-I Diğer Hazırcevap’

N.F.K.'Nam-ı Diğer Hazırcevap'


Hikayesini ilk okuduğumda 11 yaşındaydım, anladığımda ise 17.

N.F.K. 'Namı Diğer Hazırcevap '.

Dünya'ya kafası vücudundan büyük doğmuş N.F.K.

Önceleri garipsemişler ama ailesinin çevresine yaydığı hoşgörü sayesinde kimseler dışlamamış.

Hukukçu bir babanın adaleti ile Girit ensarlarından soylu bir annenin tek evladı olarak büyümüş. Asıl adı Ahmet Necip, babasının büyükbabasından almış ismini.

Küçük yaşlarda hastalıklarla geçen yıllarının olmasına rağmen haşır neşir olduğu okumayla ileri ki yaşlarında aşk yaşamaya başlamış ve tutkulu bir okuyucu olmuş N.F.K.

Bahriye Mektebi'ndeki dönüm noktasına kadar bir çok yerde eğitim almış ve kiminden de kovulmuş . Bu sıralarda eğitim aldığı okullardan edindiği çevresi ona çok farklı bakış açıları ile birlikte yeni ilgi alanlarının da kapısını açmış.




Bahriye Mektebi'ndeki arkadaşları dönemin ünlü şair ve yazarları olması sebebi ile yazılarına dair ilk adımlarını bu okulda atmış. Öyle ki ' Ne oldumsa bu mektepte oldum ' dediği ve başlangıç gördüğü Bahriye Mektebi ona ilk 'Şair' lakabını bahşetmiş.

Mektep'de edindiği arkadaşlarından olan Ziya Gökalp'in kurmuş olduğu Yeni Mecmua dergisinde kaleminden ilk dökülen ilk satırları yayınlamaya başladı. İçindeki çığlıkları durduramayan ve hep bir arayışta olan N.F.K. Cumhuriyetin ilanından bir yıl sonra Maarif Vekaleti' nin Avrupaya tahsil için gönderilecek ilk talebelerinden olmayı üstün başarısıyla hak etti. Özellikle Paris'de geçirdiği yıllarında kendini bulmakta zorluk çektiği ve tabiriyle geleceğine haksızlık ettiği bir hayat yaşamış. 1925'de ilk şiir kitabı 'Örümcek Ağı'nı batırmış.Yazı hayatı boyunca kaleminin gücünü hiç kaybetmemesi herkes tarafından hayretler ve takdirler arasında geçmiş.

1934 yılına kadar bir çok eserini hayata geçirmiş ve yaşantısı değişene dek yazmaya devam etmiş. 'Benim ruhum, hocam, değerlim' diye bahsettiği ve Eyüp'de bir Cami vaazında tanıştığı Abdulhakîm Arvâsî Hz. ile gözüyle bilip kalbiyle tanıdığı andan itibaren hiç kopmamış ve hayatının ikinci dönüm noktasında yer almış.




N.F.K. hocasıyla tanışmadan önceki yıllarından çöplük olarak bahseder her söyleşisinde, öyle ki bir gün, bir üniversite söyleşisinde onunla karşıt görüşlü olan bir profesör ona geçmişini ve geçmişinde yaptıklarını sert bir dille yüzüne vurmuş ve N.F.K'nın cevabı;

- 'benim geçmişim çöplüktür ve çöplüğü ancak kedi ve köpekler kurcalar' demiş.

Mistisizme yönelen ve artık yazılarını sadece mistik yönde yazmaya başlayan N.F.K. yaşamının son anına kadar inandığı davasından hiç vazgeçmeyerek artık hangi yönde olduğunu ve kendini bulma arayışını sonlandırmış. Geçmişi her ne kadar onun karşısına her fırsatta bir kırbaç gibi sunulsa da o verdiği cevaplarla herkesi susturmuş.

Yine bir söyleşisinde, konuşma yaptığı bir sırada sahneye salatalık fırlatılmış bir öğrenci tarafından N.F.K. ise hiç istifini bozmadan

- 'biri kimliğini düşürmüş , gelsin alsın' diyerek hazır cevaplılığını konuşturmuş.


Benim küçük yaşlarda tanıyıp çok benimsediğim ve hayatından milyonlarca ders çıkardığım bir üstaddır N.F.K. Umarım, siz de bu yazı sayesinde merak edip tüm hayatını incelersiniz.

Okuma nezaketiniz için teşekkür ederim, hoş kalın….

Comments


bottom of page