top of page

mutluluk üzerine


Düşündükçe oluyor. İnsan düşünmeden bulamıyor mutluluğu. Benim için mutluluk huzurların birikmesiyle olur. Önce huzur dolar. Tüm bedene, düşüncelere ve anılara tesir eder. Yürüdüğün yol, soluduğun hava, içtiğin su, geçip gittiğin sokaklar, insanlar yani kısaca her şey sana gülümser. Sen o tebessümlerde yaşar, gamzelere sığarsın. Böylece gelir mutluluk. Yerleşir hayatına, sen farkına bile varmazsın.


Beni mutlu eden şeyler çok. Güneş beni mutlu eder mesela. Gözlerimi kapattığımda göz kapaklarımdaki pembe yansımalar mutlu eder. Yumuşak battaniyeler, temiz çamaşır kokusu, güzel parfümler, lezzetli yemekler, boş yollar, kalabalık mekanlar, yeni insanlar ve sevdiğim insanlarla matrak sohbetler beni mutlu eder. Yeni yerler görmek de mutlu eder, her gün aynı evde kendi yatağımda uyanmakta. Düşüncelerimin arasında bir deli terörist dolaşmıyor ve “anlarım” ı ateşe tutmuyorsa; evet. Ben çok mutluyum! Çünkü huzur doluyum. Mutluluk anlarda gizlidir, oysa huzur süreçle gelişir.


“Huzuru arıyorum fakat bulamıyorum” der bazı insanlar. Fakat huzuru aramak boşadır. İçiniz boş, yaşamınız soluk renklere dönmüşse, siz huzuru bulamazsınız. Huzur, mutlulukların arasında yeşerir. Çiçeklerini ancak bu topraklarda açabilir. Düşünün hayatınızda sizi mutlu eden o ufacık anları. En önemsiz anlar olarak gördükleriniz dahi. Sadece düşünün birkaç saniyeliğine. Sizin adınıza azımsanamayacak kadar çok olduklarını ümit ediyorum. Aslında o kadar da solmamış, rengi kaçmamış yaşantınızın karşısına geçip bir bakın. Neredesiniz?

Peki ya ben? Göze ve gönle güzel gelen, görünen, hissettiren şeyleri severim. Kitap okumak beni mutlu eder. Yazmak da. Başarılar, özellikle kendi ve sevdiklerimin başarıları çok mutlu eder. Tatmin gizlidir bence bu mutluluğun arkasında.


Yaratmak, katkı sağlamak, sevdiğim, benimsediğim şeyleri yapmak beni mutlu eder. Sevmek ve sevilmek inanın belki de beni en çok mutlu eden şeylerdir. Sevgiyi birinin gözlerinde görmeye başladığımda içime mutluluklar yüklenmeye başlıyor, kendime engel olamıyorum…

 

Şimdi masada oturup mutluluğu yazıyorum… Cam su bardağı ellerimin arasında. İçindeki su dalgalanıyor bir o tarafa bir bu tarafa. Güneş bardağa, bardak suya, tüm bunlar bembeyaz örtüye yansıyor. Tuvale dönüşüyor bu an. Şahane! Masa örtüsü artık gözüme bir başka güzel gözüküyor. Mestim. Gözlerim mutlu. Gönlüm mutlu. Ben mutlu…

Işık kırılmalarını görebildiğim için,

Bu anı alelade sanmayıp önemini fark edebildiğim için,

Ve hala farkında olduğum için,

Şükranla doluyum.

Sevinçle doluyum.

Huzurla doluyum.

Çok mutluyum!


 







Comments


bottom of page