Evet, minimalist olmak başarıyı da beraberinde getiriyor. Çünkü minimal bir yaşam tarzı öz disiplini yükseltmek adına bizlere birçok kolaylık sağlıyor. Öz disiplinin ne olduğunu artık hepimiz bir yerlerden öğrendik ama tanımını bir cümle ile hatırlayalım. Öz disiplin, belirlediğimiz hedefler doğrultusunda ne kadar çaba sarf ettiğimiz ve engeller karşısında yılmadan ne kadar devam edebildiğimizdir. Türkiye’de bu daha çok “irade’ kelimesiyle bildiğimiz bir kavram. Peki nedir minimalizmin öz disiplinle olan yakın ilişkisi?
Sade yaşamanın başarımıza olan katkılarından ilki karar verme gücümüzle ilgili. Sabah uyanıp o günkü kıyafetlerinize karar vermek gibi basit şeylerden tutun en önemli kararlarınıza kadar bir günümüz birçok şeye karar vermekle geçiyor: Ne yiyeceğiniz, hangi yoldan gideceğiniz, akşama hangi aktiviteyi yapacağınız, hangi kalemle yazacağınız ve hatta o gün hangi telefon kılıfını takacağınız … Buna ek olarak minimalist evlerde yaşamanın düşüncelerde düzen sağladığı da işin bir başka psikolojik boyutudur. Öz disiplinin en önemli özelliklerinden biri kaslarımız gibi yorulan ancak geliştirilebilen bir yapıya sahip olmasıdır. Gün içinde karar vermeniz gerekenler ne kadar çoksa irade gücünüz de bir o kadar yoruluyor. İşte bu yüzden ne kadar sadeleşirseniz karar vermenizi sağlayan beynin ön lobu olan frontal lobunuzu o kadar az yormuş olursunuz. Bu da önemli kararlar alırken çok daha sağlıklı düşünebilmenizi sağlar. Takdir edersiniz ki sağlıklı kararlar alan birinin başarılı adımlar atma ihtimali de o kadar yükselmiş olacaktır.
Bir diğer minimalizm getirisi ise hedeflerin sadeliği. Günümüzde aynı anda birçok alanda bilgi sahibi olmak iş verenler tarafından da önemli görülen bir beceriye dönüşmüş durumda. Bu ve bunun gibi üretkenlik baskısı olan durumlar sebebiyle bölünmüş bir dikkatten söz edebiliriz. Bölünmüş dikkat ise nokta atışı buluş ve fikirler üretmek isteyen herkes için iyi bir şey değildir. Tarihte de bir konuya derin bir odaklanma sayesinde çoğu başarı ve keşif elde edilmiştir. Sonuçta hedeflerimizi belirlerken çok açılmamak ve kendimize güvendiğimiz daha özelleşmiş bir alanda hedefe doğru derinleşmek daha sağlam bir başarıyı da getirecektir. Öz disiplin enerjisini tek bir tarafa yönlendirmek o alanda bizi daha fazla söz sahibi kılacaktır.
Hedeflerin sadeliğinin günlük bir versiyonu da hedefleri küçük parçalara bölmek. Bir işe koyulacağınız zaman onu küçük zaman ve görev dilimlerine bölmek aslında zihinsel olarak sadeleşmeyi sağlıyor. Geçmişi ve geleceği zihninizden o an için uzaklaştırıp ana odaklandığınız zaman yüz sayfalık bir kitabı değil de sadece o paragrafı okuyor olacaksınız. Bu da size üzüntü ve kaygılardan arınmış tam bir odaklanma sağlayacağı için her görev dilimini huzurla bitirmek dünyanın en kolay işi haline gelecek.
Motive ederken bakış açımı değiştirerek yol gösterici tekniklerinizle beyin konusunda karanlıkta kalmış pek çok sorumu aydınlattınız, emeğinize sağlık :)