top of page

MANİFESTO



Küçük şeylerle mutlu olmayı kim öğretmişti bana? Bunun hep daha azıyla yetinmeye mahkum bırakılmak olduğunu neden söylememişlerdi daha evvel? Hani bir söz vardır ya dillere pelesenk olmuş; “ Aç değilsin, açıkta değilsin şükret!” Başının üstünde bir çatı olması ya da giysilere sahip olman ruhunun üşümesine çare değil hiçbir zaman! Karnın doymuşsa ancak madden yaşarsın, ruhun açlıktan kıvranırken ne kadar tok olabilirsen artık! Şükretmeyi bırakıyorum çünkü bana reva görülenden fazlasını hak ediyorum tüm varlığımla! Hayallerim kocamanken neden daha azı ile yetinmek zorunda kalacakmışım?

Zorunluluklara kafa tutuyorum; hadi bakalım hodri meydan siz mi daha inatçısınız ben mi? Göreceğiz ve yaşayacağız kuşkusuz benim inadımın kocaman hayallerime yol olduğunu... Korkularımı geride bırakalı çok oldu. Ben zihnimle, yüreğimle, bedenimle kendi potansiyelimin şaha kalktığını hissediyorum ya, küçük avuntularla oyalanmak başkalarına kalsın! Gücünü kaleminden alan bir kadınım, kim durabilir karşımda? Hoş dursalar ne olacak; tüm evren bir olup çökse üzerime, tek kalem hamlesi ile bertaraf etmezsem alayını, ben de bir şey bilmiyorum! Bildiklerim nehirle başladı sonra denizi aşıp okyanusa ulaştı... Sadece “Bugünün Manifestosu” değil bu öğreti, yaşamımın toplamının çarpmalarla şekil almış bilmem kaç haneli rakamlarının özeti! Ve bu manifesto mıh gibi çakılacak hafızalara, başka yolu yok!

( Fadime Arslan Turhan )



Comments


bottom of page