Bizi strese soksa da kalbimizi hızlandırıp nefesimizi daraltsa da korku filmlerinden ve korku kitaplarından neden vazgeçemiyoruz hiç düşündünüz mü? Neden negatif bir duygu olan korkuyu durup dururken kendimize yaşatmaya bu kadar meraklıyız?
Basit tabirle korku, bir canlının yaşamını tehdit altında gördüğü zamanlarda ortaya çıkan tetiklemelerdir. Aslında korkunun temeli bilinmezliğe dayanmaktadır. Yani bilmediğimiz, tecrübe etmediğimiz şeylerden korkarız demek hiç de yanlış değil.
Aslında fazla olmaması kaydıyla korku duygusu, canlıların hayattaki birinci amacı olan ‘’hayatta kalma’’yı destekler.
Ünlü biyokimyacı ve genetikçi Goldstein’e göre modern hayatta tekdüzeleşen rutin yaşamlarımız bizdeki heyecan arayışını tetikliyor. Bu yüzden de korku ve şiddet içeren korku filmlerine ve korku kitaplarına yöneliyoruz.
Ayrıca monoton yaşamlarımızda farklı duyguları deneyimleme fırsatı bulamıyoruz. Korku ve tehlikeyle bağdaştırdığımız duyguları de güvenli bir şekilde deneyimleyebilmek için bu yollara başvuruyoruz.
İstatistiklere göre içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde korku romanlarının satışı arttı. Ünlü korku ve gerilim kitabı yazarı Stephen King bu durumla ilgili: “Bence zor zamanlarda insanlar gerçekten ürpertici kitapları tercih ediyor. Ve bu doğrudur, çünkü 'If It bleeds' (yazarın nisan ayında çıkan yeni kitabı), 'Game of Gerald' ya da başka bir kitaba daldığınız zaman, orada durum, dört duvar arasında tuvalet kağıtsız kalmanızdan çok daha korkunçtur." diyor. King, roman kahramanının kendi bulundukları durumdan çok daha kötü bir durumda olduğunu düşünen okurların bir süreliğine kendi sorunlarından uzaklaştıklarını belirterek, “Ardından kitabı kapatıp bir çocuk gibi huzur içinde uyuyorsunuz. En azından bu benim teorim." ifadelerini kullanıyor.
Bunun yanında pandemi sürecinde ‘’Salgın’’ isimli Hollywood yapımı filmin inanılmaz popüler olduğunu görmüşsünüzdür. İnsanların gerçek hayatta kabusu yaşarken bir de bu filme bu kadar ilgi göstermesi garip gelebilir. Ancak insanlar kötü durumdayken daha kötü durumdaki insanları izlemek istiyor. Bu da insanların içinde bulundukları hayatı daha yaşanılası kılıyor.
ADRENALİN BAĞIMLILARI DAHA ÇOK SEVİYOR!
Korku filmlerinin çekiciliğinde heyecan arayışının etkisini inceleyen McCauley’e göre yüksek heyecan arayan bireyler, daha az heyecan arayan bireylere göre korku filmlerini daha çekici buluyor ve beğeniyorlar.
Comments