“Hiç kimse veremezdi bana istediğimi çünkü istediğim, baştan yaratılmaktı.”
2018 yılında Goodreas En İyi Anı Kitabı seçilmiş olan Talebe, yazar Tara Westover’ın evde eğitimden Cambridge’e uzanan sarsıcı, sürükleyici ve en çok da ilham veren kendi eğitim ve hayat yolculuğunu anlatmakta.
1986 yılında Idaho’da dünyaya gelen Westover, geniş bir araziye sahip çiftliklerinde dış dünyadan neredeyse kopuk halde yaşayan mormon bir ailenin 7. ve en küçük çocuğudur.
Bu koyu mormon ailenin babası, psikolojik rahatsızlık derecesinde dinine bağlı, bağnaz, dış dünyaya ve hükümete tamamıyla düşman bir adamdır. Hatta öyle ki tıbbi yardımın dahi şeytanın işi olduğunu düşündüğünden, aile üyelerinden birinin başına ölümcül derecede bir kaza gelmiş olsa bile katiyen hastaneye göndermez. Bu acının Tanrı tarafından gönderildiğini ileri sürer ve evin annesi tarafından ev ortamında yapılmış bitkisel ilaçlarla tedavi edilmesini diretir.
"İnsanın sevdiklerine, kendi üstünde bu kadar güç sahibi olma hakkını vermesi ne garip..."
Çocukların kimlikleri yoktur, okula gitmezler. Babanın inancı ve bilgileri doğrultusunda evde eğitim görmektedirler. Baba ne derse aile üyeleri sorgulamadan ona inanmaktadır.
Tara ailesine bağlı, ona söylenenlere diğerleri gibi sorgulamadan inanan ve kurallarına uyan bir çocuk olarak büyür. Okula gitmek yerine dış dünyadan kopuk bir şekilde evde eğitim görerek babasına hurdacılıkta yardım etmektedir. Üniversite ne bilmiyordur, çoğu şeyi günah ve şeytan işi olarak kabul etmiştir. Ancak 16 yaşına geldiğinde, kendi kendini eğitme isteğiyle yanıp tutuşmaya başlar. Gerek ebeveynlerinin tutumları, gerek abisi tarafından gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddet, gerekse normal dünyaya karşı yaşadığı kopuklukların farkına varmasıyla birlikte o artık yavaş yavaş bambaşka bir dünyaya doğru yol almak için çabalamaya başlamıştır.
“Bu içgüdüler hayatım boyunca tek bir doktrin öğretmişti bana: Sadece kendine bel bağlarsan, şansın daha yüksek olur.”
Bu etkileyici kitap başından sonuna kadar okuru içinde tutmayı başarıyor. Yazarın güçlü betimlemeleri ve geçmişteki duygularını, hiç zorlanmadan karşı tarafa geçirebilme yetisi sayesinde, kelimeler canlanıp adeta bir beyaz perdeye dönüşüyor. Fakat söylemekte yarar var, bir anı kitabı olsa da bazı kısımların inandırıcılıktan biraz uzak olması sebebiyle, kurgu kısımlarının da olduğu düşündürmüyor değil. Ancak tümüyle kurgu olmuş olsa da genç bir kadının tüm baskı, şiddet ve engellere rağmen kendini yeniden yaratıp büyütmesini konu alan bu kitabın okuyucuya çokça ilham verdiği su götürmez bir gerçek.
Talebe, okurken Tara’nın tüm duygularını sonuna kadar iliklerinizde hissedeceğiniz, yer yer sinirlenip yer yer duygulanırken hiçbir şeyin imkansız olmadığını tekrar tekrar hatırlayacağınız harika bir eser.
Comments