top of page

HERKESİN BİR DOSTU OLMALI


Yalnızlık Allah'a mahsus derler. Peki gerçekten de öyle midir? Hepimizin kaç yaşında olursak olalım çevresinde bir sürü insan vardır. Gerekli, gereksiz, insani, duygusal, duygusuz, iyi, kötü, menfaatçi, yardım sever... Saymakla bitiremeyeceğimiz bir sürü özelliklere sahip insan toplulukları...

Peki bunlardan kaçı gerçekten de dostum, sırdaşım diyebileceğiniz insanlar?

Size en yakın arkadaşınız kim? diye sorulduğunda hiç düşünmeden ismini söyleyebileceğiniz biri var mı peki?


Etrafınızda sürekli çıkar peşinde koşan insanlar mı var yoksa? Bu sorularımın sonu gelmeyecek biliyorum. Bu yüzden herkesin şu hayatta bir dostu olmalı diyorum. Tabii bu manavdan iki kilo elma al gel anlamına gelmiyor. Dostluk dediğimiz şey emek ve zaman isteyen bir kavram. Aslında kavramları pek sevmem. Duygulardır benim rotam. Mantık yolunda duygu katarak ilerleyebilmek ise tek gayemiz olmalı. Konuya dostlukla girdik ama ne ile çıkarız bilmem. Oluşturduğumuz bu kavram özel bir kavram. İçi doldukça özelleşir bizim için. Bu yüzden emek en büyük emektir.


Gerçekten bir dostum var mı diye soranları duyar gibiyim. Küçük bir deneme yapmanız için kimse size engel olamaz değil mi? Deneyin ve görün bakalım.

Günümüzde dost edinmek gerçekten de zor. Çünkü her şeye teknoloji katmışız. Teknolojiyi kötülemiyorum sakın yalnış anlaşılmasın ama teknolojinin ilerlemesi de insan ilişkilerini yüzeyselleştirmiş ve sanallaştırmıştır. Özellikle iletişimi tamamıyla sanal ortama taşımış. Kahkaha atmak için bile emojileri kullanır olduk. Her şey samimiyetsiz, her şey yapay.

Derdin olur paylaşmak istersin, ya telefon ya da günümüz trendi anlık ilet-al programlardan yazışarak duygu yoksunu anlatımlarla ve tesellilerle birden sahte bir şekilde avunur ve avutulursun. Halbuki en yakın dostunun omzuna başını koyup gözyaşı dökmek, gözlerinin içine bakarak sana güvendiğini anlamak, yüreklendirici teselli edici cümlelerini en kararlı ses tonunda duymak, bunlar gerçekten de çok ama çok önemli. İnsanı değerli hissettiriyor. Aynı şekilde mutluluğunu paylaşmakta böyle...

Açıkçası yine teknolojiye gem vurdum belki ama dokunmadan edemedim ki... Kötülemek istemiyorum yararsız demiyorum. Ama keşke tüm değerlerimizi kaybetmeden doğru kullanımda bulunsak. Bir dostum var çok uzakta ve onunla iletişimimiz söz konusu teknolojiler sayesinde de oluyor. Aslında durum sadece bu teknolojileri ne kadar etkin ve doğru kullanmakla alakalı. Yani aslında yine iş bizlerde bitiyor.

Açıkçası korkum; teknoloji ilerledikçe iletişime geçtiğimiz karşıdaki insan değilde yapılan robotlar olacak. Belki de o robotlar bizleriz ve farkına varamıyoruz. Şimdiden sapkın, ruhsuz, duyarsızlaştırılıyoruz.

Her şeye inat yine de bir dostu olmalı insanın. Sanallıktan uzak, duygusuzluktan feragat etmiş, içten ve samimi bakışlara sahip biri olmalı. Sorgusuz sualsiz sırtınızı yaslayabileceğiniz biri olmalı.

Kısacası herkesin bir dostu olmalı... Yüzüne tükürdüğünde bile bozuntuya vermeyen.

Commentaires


bottom of page