top of page

Hayatın İçinden: Ben, Sen, O, Hepimiz

Merhabaaa sevgili okur, nasılsın? Güzel bir İstanbul sabahından sesleniyorum sana. Ben bu satırları yazarken çok heyecanlıyım. Hatta dün gece senin için bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde hem heyecan doluydum hem de biraz kaygı hissettim. Çünkü sana mis gibi bir öneride bulunacağım fakat yazarken kelimeleri de özenle seçmeye çalışacağım. Bahsedeceğim konuda iddialı sözler etmemeye dikkat edeceğim çünkü seni ve düşüncelerini önemseyip olduğu gibi kabul ediyorum. Bugün bahsetmek istediğim konuyla ilgileniyor olabilirsin veya ilgini çekmiyor olabilir fakat dün akşamdan beri, heybemde senin için bazı cümleler biriktiriyorum. Çünkü dün akşam başlayıp tek solukta okuduğum kitabı çok beğendim ve neden sevgili okurum da bu kitaptan haberdar olmasın diye düşündüm.




Öncelikle kitapla ilk tanışmamdan bahsetmek istiyorum. Yazın başıydı. Severek takip ettiğim bir şarkıcı kendi sosyal medya hesabında bu kitabı okuduğunu ve çok beğendiğini post olarak paylaşmıştı. Kapağı çok ilgi çekiciydi fakat konusunu, fikrini paylaşmamıştı (muhtemelen kimseyi etkilemek istemedi). Bir şekilde aklımda yer edinmiş. “Ben buna bir bakayım” demiştim. İki gün önce Beşiktaş’ta gezerken kitapçının önünden geçtim. Her zaman olduğu gibi, kitaplar sanki beni içeri çağırıyordu. Biraz ilerledim, daha sonra geri döndüm ve içeri girip kitap bakmaya başladım. Birden o kitapla tekrardan karşılaştım. Hakkında tek bir fikrim yoktu ama kapağı sanki, “oku beni” diye sesleniyordu. Büyük bir heyecanla aldım ve evime döndüm. Diyorum ya hakkında bir fikrim yoktu. Muhtemelen takip ettiğim sanatçı kitap hakkında bilgi vermiş olsaydı daha erken tanışmış olurdum. Ziyanı yok. Erken veya biraz daha geç, iyi ki tanıştığım bir kitap oldu benim için. Ben de şimdi kalemim izin verdiği kadar sana bu kitaptan bahsedeceğim. Belki ilgini çeker, belki sen de bu konuda bilgilenmeye çalıştığın bir dönemdesindir. Hatta bu konuda yetkin olabilirsin.

Kitap: Rita Mae Brown - Yakut Orman



1973 yılında yayımlanan Yakut Orman, şu ana kadar yirmiden fazla dile çevrilmiş. Türkçe’ye ise yazıldıktan tam 48 yıl sonra çevrilmiştir. Yazar Rita Mae Brown, Pensilvanya’da dünyaya gelmiş ve Florida’da büyümüştür. 1960'larda Brown, Broward Community College ve Florida Üniversitesi'nde okumuş fakat daha sonra New York'a taşınıp New York Üniversitesi'nde öğrenimine devam etmiştir. Burada klasik çalışmalar ile İngilizce derecesi kazanmış. Sonradan School of Visual Arts'tan sinematografi dalında bir derece daha kazanmış. 1976'da Brown, Union Institute & University'den doktora derecesi ile mezun olmuştur. Ayrıca Washington'daki Institute for Policy Studies'den siyasi bilimler dalında bir doktorası vardır.


Yakut Orman: Molly adında, inatçı, başkaldıran, kuralları yıkmak isteyen, kendi doğruları olan ve kendi düşünce sistemine göre yaşayan bir çocuğun yaşam öyküsünü anlatıyor. Molly, ailesi tarafından evlat edinilmiş bir çocuk. 7 yaşındayken annesiyle kavga ettiği esnada bu gerçeği öğreniyor. Molly’nin büyürken karşılaştığı zorluklar ve mücadelelere karşı tutumu ile verilmek istenen mesaj tam olarak aktarılıyor. Kitap daha çok bir LGBTİ bireyinin hayatını, yaşamda ne gibi zorluklarla mücadele ettiğini, bunlarla nasıl başa çıktığını anlatıyor. Bir LGBTİ bireyinin hayatını öğrenip kendinizi romanın akışında kaybolurken bulmanız çok muhtemel. Dili oldukça akıcı ve hiç yormuyor. Kitabın ana teması LGBTİ olsa da verilen çok daha fazla mesaj var veya ben kendi çerçevemde daha çok şey gördüm. Size biraz gördüklerimden ve okuduktan sonra neden “herkes okumalı” diye düşündüğüm noktaları aktarmak istiyorum.


Öncelikle, bir çocuğun gelişim döneminde kendi cinsel kimliğiyle nasıl tanıştığını gösteriyor. Aslında ebeveynlerin bu konuda bilgili olup çocuklarına bu tanışma döneminde yardımcı olmaları gerektiği mesajını veriyor. Bununla birlikte, çocuğun kendisi için seçtiği kimliğe saygı duyulması gerektiğini çok güzel aktarıyor. Her birey birbirinden farklıdır. Molly güçlü bir karakter, kendi doğruları ile yaşamayı biliyor. İnatçı ve çok başarılı olan Molly, kendi ayakları üzerinde durmak için üstün bir çaba gösteriyor. Kitabı okurken kendinizi Molly ile özdeşleştirirseniz onunla gurur duyacağınızı ve sizin de kendinizi güçlü hissedeceğinizi düşünüyorum.


Son yıllarda LGBTİ; çok tartışılan, sürekli propagandalara maruz bırakılan, savunucularının ve karşıtlarının fazlasıyla olduğu, sürekli bir sınıf veya etiket altına sıkıştırılan bir konu oldu. Kimse kimseyi olduğu gibi kabul etmek istemiyor, sürekli bir damgalama ve sınıflandırma görüyoruz. Sınıf takımlarının belli başlı uyulması gereken kuralları oluyor. Bu kurallar giyimden konuşmaya kadar oldukça geniş. İşte kitapta da lezbiyen olan Molly’nin dışarıdan bakıldığında lezbiyen gibi görünmemesinden kaynaklı birçok kişi ona inanmakta güçlük çekiyor. Çünkü erkek gibi davranmıyor ve bir kadın gibi görünüyor. Molly ise, lezbiyen olmak için bunlara ihtiyacı olmadığını ve hissettiği gibi yaşamasını gerektiğini biliyor. Sonsuz kabul sadece bu etiketlemede değil, kitapta her türlü fikir ve davranışın kabulündeki sıkıntılarda anlatılıyor. Molly, insanları olduğu gibi kabul eden bir karakter. Sonsuz kabul benim için de oldukça önemli olduğundan kitabın bu hümanist tarafı beni çok etkiledi.

Molly, LGBTİ’nin bir cinsel yönelim değil de bir sapkınlık olarak görüldüğü bir toplumda yetişiyor. Lezbiyen olduğu için üniversitede psikiyatri kliniğine yatırılıyor. Cinsel kimliği nedeniyle burslu kazandığı okuldan atılıyor. Bunu öğrenen annesi onu evden kovuyor ve Molly, beş parasız bir şekilde otostop çekerek New York’a gidiyor. Orada onu yeni bir düzen, yeni bir üniversite ve yeni bir hayat bekliyor fakat bütün bunlar hiç kolay değil. Molly ise zorluklardan çok daha güçlü. Kendisiyle gurur duyuyorum.




Evet sevgili okur, umarım olabildiğince aktarabilmişimdir ve senin de ilgini çekmiştir. Fazlasıyla hayatın içinden bir öykü. Kitabı bitirip şöyle bir etrafımıza bakıp gerçek dünyamıza döndüğümüzde Molly’nin izlerine rastlıyoruz veya ondan güç alıyoruz.


Bir de sana bir bilgi daha vermek istiyorum. Kitapta geçen bazı kelimeler ile LGBTİ hakkında daha çok bilgilendiğini de fark edebilirsin. En başta yazar hakkında bilgi vermiştim. Kitabı okurken bunun bir gerçek yaşam öyküsü olduğunu düşünebilirsin ;) Ben çok sevdim. Umarım sen de bir şans verip seversin.


Hoşçakal…












Comments


bottom of page