Günümüz zamanında birçok kişinin özlemini duymakta olduğu ‘arkadaşlık’ kavramını bizlere tekrar hatırlatan bir dizi olarak karşımıza çıkmaktadır Friends. Dizideki tüm karakterler birbirine eşit konumdadır ve öne çıkan bir karakter bulunmamaktadır. Arkadaşlık kavramını dizi senaryosundaki bu her karaktere eşit replik yazılma kaygısından bile okumak mümkündür. Popüler kültür baskısından kurtularak, yüksek kazançlar elde edilerek ortaya konanın ve her popüler kültür eserinin kötü olmadığının güzel bir temsili olarak izleyicilerine sunulmaktadır. Belki de bu yüzden 2004 yılındaki bitişinin ardından hala dönem dönem gündeme gelmektedir.
Bireylere arkadaşlığın raf ömrü olmadığını, izleyicisini de içine alarak hissettirmeyi hedefler. Her karakterin aile yapısı, mesleği, maddi durumu gibi birbirinden çok farklı yaşamı olmasına rağmen, farklı parçalardan nasıl bütün oluştuğunu bizlere bir ders niteliğinde öğretir. Biz izleyici tarafından zaman zaman çeşitli sıfatlar yakıştırılsa da onlar yalnızca anın tadını çıkarmakta ve hiçbir karakter birbirini tercihleriyle yargılamamaktadır. Her biri doğrusu, yanlışı, fazlası, eksiği kısacası herhangi bir farklılığı ile kendisi olmuştur. Bir zorluk yaşandığında da paylaşarak durumlara çözüm bulmaktan yana olan karakterler, kimi günümüz insanlarına kıyasla bunu zayıflık olarak görmez. Nitekim bu bir zayıflık da değildir. Aksini düşünen izleyicisine, bu durumu işlemeye çalışmaktadır.
Hayatın yorucu günlerinde derin bir nefes aldıran, genelleme yapılamasa bile günlük hayatta çoğunluğun bu boyutta bir arkadaşlığa sahip olmamasından dolayı yüreklere bir umut olan Friends, karakterlerin kendi içindeki anlaşmazlıklarını, kıskançlıklarını da gerçekçi bir biçimde izleyicisine sunmaktadır. Rachel - Ross veya Rachel - Joey karakterlerinde izlediğimiz üzere zaman zaman duygusal ilişkiler ön plana çıkmış ve bu durum arkadaşlar arasında yanlış anlaşılmalara, kaoslara neden olmuştur. Her şeye rağmen arkadaşlık her zaman ön planda tutulmuş, işler tatlıya bağlanmıştır. Bunun sebebi dizideki her bir karakterin arkadaşlığın kolay kazanılmayacak ve kolaylıkla da gözden çıkarılamayacak bir lütuf olduğunu da bilmesidir. Rachel Green karakterini oynayan Jennifer Aniston bir röportajında, dizideki karakterlerin duygusal ilişkilerinde başarısız olmalarına rağmen bu kadar mutlu olabilmelerinin arkasında, aslında gerçek bir arkadaşa sahip olduklarında o duygusal boşluğun dolduğunu belirtmek olduğunu vurgulamıştır. Akıllara kazınan dizi detaylı incelendiğinde aslında bu cümlenin baştan sona diziyi özetler nitelikte olduğu söylenebilir. Gerçek arkadaşlık kıymetlidir!
Comments