top of page

ENERJİNİN PUSULASI


 

"İki atı aynı anda süremezsiniz. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin." diyen Einstein'ın sözüyle başlamak istedim bu farkındalığa.



Her şey bir düzen ve denge üzerine kurulu ve bizler hayatımızın merkezine kendimizi koyarak bu dengeyi oluşturabiliriz. Mesela şöyle bir örnekle daha da açalım konuyu. Sizden kilometrelerce uzakta olan bir sevdiğinizin olduğunu düşünün. Aranızda güçlü bir bağ olmak zorunda değil. Ve siz bir anda kötü bir hisse kapılıyorsunuz. Arayıp 'İyi misin, bir an kötü hissettim kendimi' diyorsunuz. Arkadaşınız ise yere düşüp kendini yaraladığını söylüyor. Bu enerji akımıdır. İstesek de istemesek de bir enerji içerisindeyiz. Yaşadığımız her şey birbiriyle bağlantılı.


Düşüncelerimizin bir anda hiç olmadık yerlerde gerçekleştiğini fark etmişsinizdir mutlaka. Bu evrene yolladığınız enerjinin size geri dönüşünü gösterir. Örneğin paraya ihtiyacınız olduğu anda hiç tahmin etmediğiniz şekilde istediğiniz paraya sahip olmak veya hiç görüşmediğiniz birini görmek isteyip ansızın karşınıza çıkması gibi. Ağızdan çıkan her bir cümlenin hatta rakamların bile enerjisi vardır.

Sabah uyandığınızda kendinizi çok farklı bir şekilde mutlu veya mutsuz hissedebilirsiniz. Bunlar enerjinizi doğru koruyamadığınızı gösterir. Beslenme ve uyku düzenini düzenli bir şekilde yerine getirmediğiniz vakit vücut bunu kötü bir olay olarak algılayarak yan etkilerini sizlere enerji olarak gönderebilir. Bundan dolayı sabah uyandığınızda bir bardak ılık su içerek vücudunuzu güne yavaşça açmış ve hazırlamış olursunuz. Su dinginliktir, sizi kendinize getirir ve ferahlatır. Vitamin alımını eksiksiz, uykunuzu verimli almanız gerekir. Kendinize özel bir alan oluşturup belirli zaman dilimleri yaratmalısınız. İyi hissettiğiniz şeylere odaklanmalı, enerjinizi korumalı ve doğru kullanmalısınız.


 

Hayal ettiğimiz şeyleri gerçekleştirmede zorluk çekebiliriz. İstediklerimizi enerji ile nasıl daha doğru ve düzenli yaratabiliriz diye düşünebilirsiniz. Nikola Tesla,

"Eğer 3 – 6 – 9 sayılarının görkemini bilseydiniz, o zaman evrenin kapılarını açacak bir anahtarınız olurdu" demiştir. İşte burada aslında istediğimiz şeylere enerjiyle nasıl ulaşacağımızın bir ipucunu bulmuş oluyoruz.





Bir daire çizin ve ortadan ikiye bölün. Açılar 180 derece 1 artı 8 eşittir 9 cevabını bulursunuz. Ortadan bir çizgi çekerek dört parçaya ayırdığınızda açılar 90 derece ve 9 artı 0 eşittir 9 cevabını buluruz. Yani bir daireyi kaça bölerseniz bölün her zaman 9 rakamını bulursunuz. 3 ve 6 ise harika bir şeyi gösteren 9 tarafından yönetiliyor.

Girdap matematiğinde kendini tekrarlayan desen vardır:

1, 2, 4, 8, 7 ve 5, ve benzeri 1, 2, 4, 8, 7, 5, 1, 2, 4, 8, 7, 5, 1, 2, 4…


Tabi fark ettiyseniz 3, 6 ve 9 rakamları bu düzende yok. İllüzyon gibi gelecek size ama küçük bir örnekle şöyle açıklayayım;

1'in iki katı 2'dir,

2'nin iki katı 4,

4'ün iki katı 8,

8'in iki katı 16 ve 1 artı 6 eşittir 7.

Bu şekilde bir döngü içerisinde ilerlemeye devam ediyor. Evet haklısınız hala 3, 6 ve 9 rakamları yok. Daha detaylı bakalım ve bu örüntüdeki ikişer olarak sayıları toplayalım.

1 artı 2 eşittir 3

2 artı 4 eşittir 6

Ve bu sefer 3, 6, 3, 6... olarak döngü bu yönde ilerliyor. Ve tabii ki 3 artı 6 eşittir 9.

9 döngüyü sonlandırıyor.

“Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız, enerji, frekans ve titreşim açısından düşünün.” diye yineliyor Nikola Tesla.



Ve günlük yaşantımızda bu sayıların bazen hiç fark etmediğimiz anda bize işaretler verdiğini, hayatımızın dönüm noktası olduğunu kolaylıkla görebiliriz. Oturduğunuz evin kapı numarası, kaçıncı katta oturduğunuz hatta yaşınız bile size yenilikler açıyor. Hiç dikkat ettiniz mi?


Dünyadaki eski eserlere göz attığımızda şöyle verileri gözlemliyoruz: Büyük Giza Piramidinde sadece üç büyük piramit yok, hepsi yan yana. Orion Kuşağındaki yıldızların konumlarını yansıtıyor. Aynı zamanda üç büyük piramitten hemen uzakta üç küçük piramitten oluşan bir grubu fark edebiliyoruz.

3, 6 ve 9 rakamlarının ihtişamını fark ederek hayatımızı şekillendirebiliriz. Bize sunulan iyi veya kötü olayları, o güne ait rakamlarla bize neleri işaret ettiğini, ne gibi yenilikler sunduğunu ve nasıl bir hayatın geleceğini görebiliriz.

3 rakamının Yaradan'ın hangi dine veya inanca mensup olduğunuz fark etmeksizin evrenin size desteğini,

6 rakamının kaderi,

9 rakamının ise kutsallığı, doğayı temsil ettiğine inanılır.


Şöyle ki, iyi bir gün veya kötü bir şey yaşadığınız an tarih ve saatlerdeki rakamlar o anın size neleri fark etmeniz gerektiğine dair uyarabilir. Yaşınız size ne gibi dersler çıkaracağınızı, hayatınızın bir sonraki döneminde nelere karşı temkinli olmanız gerektiğini söyleyebilir. Oturduğunuz kat ve kapı numarası o evdeki dizaynda nasıl bir enerji olduğunu size hissettirebilir. Sayılar pusulamız olabilir.

Her zaman evrene pozitif enerji gönderelim. Ağızdan çıkan her kelime ve sayıya dikkat edelim. İster istemez onu evren çekiyor ve o enerjiye göre ruh halimizi belirliyor.

O vakit evrene sevgilerimizle...


 


תגובות


bottom of page