top of page

DEPREM

17 Ağustos 1999...

Küçük bir çocuktum ve abimle yardım kolileri hazırlayıp göndermiştik depremzede Canlar'a...

Çocuk aklımla çocuk kalbim bir olup, bildiği ne kadar dua varsa sürekli onları tekrarlayıp yalvarmıştı Tanrı'ya herkes kurtulsun, ölmesin diye...

Şimdi biliyorum; yetersiz alt ve üst yapılar söz konusu olunca dua asla yetmiyor.

Doğa katlini vacip sayıp, ceplerini doldurmanın açgözlülüğünde olan insan görünümlü yaratıklar nefes aldıkça dualar Tanrı'ya ulaşmıyor.

Çocuk aklımla çocuk kalbim de yitirdi masumluğunu, zorbalıklarını gördükçe, duydukça...

Üzgünüm. Üzgün olmanın hiçbir işe yaramadığını bildiğim halde üzgünüm.

Yitip gitmeyen insanca yanım buna sebep.

2022'nin son demlerini yaşarken; hiçbir depremin yaralarının sarılmayışını, bir lokma kadar dahi önlem alınmayışını bilmem ise üzüntümü körükleyip öfkeye evirirken ben çoktan bırakmıştım dua ile afetleri bertaraf edebileceğim masalına inanmayı...

(Fadime Arslan Turhan)


Comments


bottom of page