top of page

BU YIL KARLAR NEDEN HEP BEYAZ YAĞIYOR?


 

Çünkü; başka renkte yağabileceğini zannettiren umutlar tamamıyla tükenmiştir. Çünkü; su damlasının karanlıkla savaşı sonuçsuz kalmıştır ve su damlası başka bir çabaya girebilecek kadar kendisini şanslı ve güçlü görmüyordur. Çünkü; karları seyredenlerin hayalleri artık tükenmiştir. Çünkü; hayat başka renklere bürünemez. Çünkü; artık yılların bir önemi kalmamıştır ve yeni yıl hep aynı yerde durmaktadır. Söz veriyorum ona, ondan başka bir çaba istemeyeceğim. Onu olduğu yerde bulsam sanki benim için yeterli olacak. Ben zamanı, zaman tanrısından öğreniyorum ve hayat hep aynı tanrının sözünü dinliyor. Şimdi veya yarının, şimdiki zamanında. Hep aynı yerde ve sonsuzluğun içinde. Çünkü; her şey beyaz ve artık başka türlüsü tahayyüllerin ötesinde.


Kar taneleri zamanın artık geldiğini anlatır ve hayatta kalmayı çok beceremez. Hatta, buna dayanamaz. Öteden bir sesi dinler ve bir sonraki yıla geçmeyi gerçekleştirmek ister. Nerede tükenecektir hayat enerjisi? Daha ne kadar bekleyecektir bir sonraki zamanın gelmesini?


Eski ben ve yeni sen arasında gidip gelen bir devamlılıkta göstergeler hep şimdi olmak istememektedir. Karlar zamanı kaplar. Karlar zamanın sesini engeller. Bir sonraki zamanın getireceği endişeleri azaltır. Yarın olmak zorunda mı diye sorar. Kendini gösterir, önündeki yılın beyaz karlarını daha şimdiden hayal eder. Dünya seneye ulaşmaya hazır mı? Karlar mı bunu düşünenleri sessiz kıldı?


Yeni yılı beklemeyin çünkü; orada karların umutsuzluğu var. Yeni yılı arzulayın çünkü; bir insan olmayı daha şimdiden istiyorsunuz. Her şey bir sonraki sene gerçekleşsin çünkü; bugünü kaldıracak gücümüz yok. Yarın da bir sonraki sene olsun, bugünün içinden geçen kar taneleri de.


Zamanla anlaşma yapın ve her şeyi geriye sarın. Yeni senelerin gelişini sürekli yaşayın. Aynılığı devam ettirin. Kar tanelerini umutsuzluğa sürüklemeyin. Beyaz ruhlarına seslenin. Evet, tam da öyle yapın. Beni dinleyin ve biraz da kendinizi. En güzel zamanınız hangisiydi? Bir daha tekrarlanabilir mi? Karlar eriyince mi gelecek hepsi? Öyleyse, karlar içinde öteki yılın geçen zamanın nasıl bir geçerliliği var?


Ya geleceği bilebilmeye başlarsak bu mevsim? Kim yüzleşebilir bununla? Ya her şey muhteşemse? Nasıl yeter enerjimiz bunu kaldırmaya? Ya gelecek artık sensizse? Ya gelecek en çok seni yanında istiyorsa? Ya geleceğin biteceği noktaya seni götürürse? Her şeyin cevabını beyazlaşmış kurgular alabilir. Senin ardından gelecek olanın umutları da. Öyle olmasını istemekte bir yanlışlık yoktur. Yoklukla tanımlama kendini. Kendini, kendine anlattıkça anlayabilirsin biraz da karların neden hep beyaz yağdığını.


Zaman umutsuzluktan bahsetmez diyenler de yalanla aralarına mesafe koyamıyorlardı. Zamana karşı koyamamak ne kötü! İnanılmaz zamanlar geliyor demek isteyen coşkunun kaybedeni de olmamak lazım. Zamana biraz da inanmak lazım. Güzel olanı, düşleyerek getirmek lazım.


Umursamıyorum artık önümdeki zamandaki karların rengini. Neden yalan söylemeye çabalıyorum? Neden sessizlik beni burada da bekliyor? Söylüyorum. Beyaz taneler içimi acıtıyor artık. Başkasını ise bilemiyorum. Hayallerim de beni terk mi etti? Hepsi bir kar tanesinin içinde bugünden önümüzdeki yıla giden.. İçinden bakmak lazım o tanelerin. Cam şeffaflığında bir dünya görmek lazım. Önümüzdeki zamandan bunu beklemek yanlış mı? Beklentiler her zaman daha mı gerçekçi olmalı? Peki ama kim inanmaz kar tanesinden bizim başka bir zamana geçişimizi izleyenlerin olduğuna..? Herkesin hayallerinin içinden bu coşku kopmaya hazır. Beklemeden geçiyor zaman ve hepsinin geleceğinde hayallerin bir kar tanesinin içinde yaşamanın sonsuzluğu var..

 

Comments


bottom of page