Bak gözlerime, hırçın her yanım ekilmiş bir düzlüğe. Başarısızlık tacını sana veriyoruz denen bir kızın siluetiyle gelmişim ben buralara, geçtiğim yolları bile sahiplenip ‘benim’ diyemeyecek kadar hiçleşirmişim kendimi. Taç ya adı, özel sanmışım ama gururum çoktan başıma konanı atmış kendimle çelişmişim.
Bak gözlerime, hırçınlığımdan asılmışım bir meydana. Bakın demişler; bunun gibi olursunuz, itaat etmezseniz. Kendi doğrunun peşinden gitmek ne zamandan beri yanlış olmuş hiç anlamamışım, bu yüzden emanet yolumu artık benimsemişim ya! Yürümüş yürümüş, güçlü olmak zorunda bırakılan bir insanın gölgesini yaratmışım. İzlemişim, tek dostum sandığım o gölgenin elinden tutmuşum.
Bak gözlerime, hırçınlığımdan oluşturduğum yol muharebesine. Ağızlarda savrulmuş dört yana tüm anlarımın içinde kendimi bulmuşum, buldukça da yolumu oluşturmuşum. Hiçbir şey olmaz diyen kim varsa dilimi ısırmış, inandığım için savaşmışım. Oysa tek bir kurşunum bile yokuş, sadece duymamak için gitmek istemiş adım aldığımda ise kendimi arenada bulmuşum.
Bak gözlerime, hırçınlığım görmezlikten gelindiğim anlardan. Bana atılan çelmeleri, sessiz kal denilen her anı zihnime mıhlamış, daha güçlü ses çıkartabilmek için elime megafonu almışım. Ufak kırıntılardan koca bir yığın olup omurgama kaynarken sesimi kesmek isteyen herkes ve her şeye daha güçlü başkaldırmışım.
Gözlerime bak, beni tanıyacaksın.
Aynada, kalabalıkta, buğulu bir camda ya da gölgede var olma savaşının hemen içindeyim. Yaşadıkları farklı, acıları ortak olanlarız biz. Hala var olmaya, hala ses olmaya çalışırken önü kesilen, kesildiği yerden düğüm atmayı öğrenmiş küçük kızın siluetinde büyümüş kadınlarız.
Biz varız.
Commentaires