top of page
Writer's pictureAyça Ökçü

Balat (Gerçek İstanbul)

 

Merhabaaa, kanalıma hoş geldinizli bi içerik üreticisi olsam saatlerce vlog çekip anlatmalara doyamayacağım yer, Balat olurdu yani, Gerçek İstanbul.


Balat sokakları tarihiyle, mimarisiyle ve tüm görkemiyle görülmeye değer bir semt.

Sokaklarda yürümeye başladığınız anda korunan tarihi mimarisiyle Balat’ın eskiden yaşayanlarla olan bağını hayal etmek hiç zor değil.

Sokaklarında nefes var. Binaların, dipdibe oluşu eskiden burada yaşayanların haşır neşirliğini , samimiyetini ve birbirlerine olan güvenini gözler önüne seriyor. Pencerelerden birbirine uzanan ipler ve o iplerde serili olan rengarenk kıyafetlerin dansına tüm Balat sokaklarında şahitlik edebilirsiniz.




Tabii Balat ,sadece sokaklarının renkleriyle bitmiyor mimari birçok eseri de gezerken görmenizi mümkün kılıyor.

Bölgede bulunan Fener Rum Erkek Lisesi; Fatih Sultan Mehmet’in Patrick Gennadioas ile yaptığı anlaşmadan sonra Fener sınırları içinde kurulmuş. Eğitim seçeneği çok geniş olan ve Rum öğrencilerin iyi bir eğitim almasını sağlamak için dönemin en tecrübeli öğretmenlerini bünyesinde bulunduran şaşalı bir okul. Bence, asıl etkileyici olan okulun mimarisi. Marsilya’dan getirilen kırmızı tuğlalar hala güzelliğini korumaya devam ediyor.

Eski yapılarından bahsetmişken birde

Fener Rum Patrikhanesini söylememek olmaz. Fener Rum Patrikhanesi; hem en bilinen yapı hemde Altın boynuz’u seyri ve tüm ihtişamıyla ziyaret edilmeyi bekliyor gibi diyebilirim.

Patrikhane, Balat sokaklarına ziyaretinizden önce sizi karşılayacaktır.

Kilise hala aktif ve ziyaretçi kabul ediyor.



Balat’ta mimari yapıların ilgi çekmesinin en büyük sebebi kulaktan dolma anlatılanların günümüze kadar gelip yapıların şeklinin korunması diyebiliriz.

Şimdilerde malum, eski olan ve alışılmışın dışında ne var ise o ilgi çekiyor.

Örneğin; Sveti Stefan Bulgar Kilisesi; yine Bulgarlar tarafından yapılan kilisenin tamamı demirden oluşuyor. Restorasyon sürecinden sonra daha da göz dolduran bir güzelliğe bürünen kilise 2018 yılında tekrar ziyarete açıldı.

Ziyarete açıldığı tarihten beri hem turistlerin hem de Bulgarların oldukça yoğun ziyaretiyle, aktifliği devam etmekte.


Daha birçok mimari yapıyı içinde bulunduran Balat semti, kafeleriyle de epey meşhur aslında.

Özellikle, Köprübaşı durağından başlayıp Kadir Has Üniversitesi durağına kadar olan caddede kafeler bilinse de Balat’ın en güzel kafeleri yani, mücevherleri içinde saklı.

Kısaca ve kesinlikle gidilmesi gereken kafelerden bahsetmek gerekir ise;

1. Atölye Kafası Hangar

2. Popstel Balat

3. Naftalin Kafe

4. Pops Balat

5. İncir Ağacı


Son olarak önerilere Sevda Gazozcu’su ve Mare Mosso‘yu da eklemek istiyorum. Biri gazozun her çeşidini bulabileceğiniz, diğeri ise aromalı kahveleriyle epey tatlı bir dükkan.




Şimdilerde yenilenen bina renkleriyle hummalı bir çalışma var Balat’ta.

Gidip görmeniz gereken yerler şimdi daha renkli.

Umarım anlatılanların hepsini, sokakları gezerken yaşarsanız. Keyifli okumalar ve keyifli geziler dilerim.

Sevgiyle…




 





















Comments


bottom of page