Babam

Babam ben hayatında yokken özgür ve yakışıklı bir adammış. İstinye sahilinde mayosuyla balık tutar, kaslı fiziğiyle hayli hayran toplarmış.

Su topu oynayan, tekne kullanan, yelken dahil ilk kez denediği tüm sporlarda başarılı olan bu adam, ne zaman nereye isterse gider, hiçbir otoritenin hükmünü tanımazmış. Ne ara değişti bilinmez, o maceracı, hayatın dizginlerini sımsıkı tutan adam gitmiş, geriye gölgesini bile bırakmamış. Tabii mihrap yerinde kalmaz ama bazı huylar da asla değişmez. Otorite babam için böylesi bir tavırdı.

Evlenip çocuk sahibi olunca hayata başka bir yönden egemen olmayı düşündü sanırsam, çünkü mesela ne zaman kırtasiye ihtiyacı alınacak olsa listenin yarısını alır; tüm sene için tek silgiyi uygun bulur, onu da yarıya bölerdi.Yarılardan biri kayboldu mu kıyamet kopardı evde. Zor kazanılıyordu para zor! Sonra, diyelim ki bir kursa yazılmak gerek, birden tembel ve yeteneksiz olurdum gözünde, kendini, öğrenme sürecini idare edemeyen ebleh ve dikkati dağınık bir ergen. Ayrıca matematik ödevleri hep Türkçe’den önce yapılmalıydı. Matematik hep daha önemli bir dersti onun gözünde. Yeteneğim olmaması, kümelerle, rasyonel sayılarla hiç ilgilenmiyor oluşum oldukça saçma olgulardı. Bu derse özellikle kendi elleriyle çalıştırır; beş üzerinden ikiden yüksek alamadığımı duyunca çıldırırdı. Burnumu kanatmıştı bir keresinde inanır mısınız? Öyle ki annemin duyarsızlığı karşısında dehşete düşüp dış kapıya çıkmış ve imdat diye bağırmıştım. Mamafih ne zaman parayla bir iş yapılması gerekse ya hiç parası olmaz ya da destek olacağını söyleyip kayıplara karışırdı. Velhasıl, bu hükmetme durumu tüm hayatım boyunca devam etti. Görüştüğüm insanlardan seçtiğime erkeklere kadar kimseden memnun olmadı. Damat adaylarıyla rakı içmesine izin vermeyişim kalbini kırdı sanırsam çünkü nikahıma gelmedi. Benim için her daim bir gerginlik ve utanç kaynağıydı. Bu yüzden onu değer verdiğim kimseyle tanıştırmaya tenezzül etmedim. O da bunu ancak ikinci eşine araba almaya karar verdiğinde benim de bir araca ihtiyacım olabileceğin hatırlayarak ödedi. O zamanlar üniversitedeydim. Evlendim. evime hiç gelmedi. Ne zaman ki evliliğimin başarısız olduğuna hükmetti, enkaz halindeki yuvamı ellerimle toplarken beni izlemek için ensemde olduğundan emin oldu. İşte böyle biriydi benim babam.