top of page
Ezgi Yıldız

Ağlama Mekanizması


 


Bazen üzücü bir film izlerken, bazen stresli bir anda bazen de mutluluktan havalara uçtuğunuz zamanlarda… Nasıl oluyor da bu çeşitli duygu durumlarında aynı tepkiyi verebiliyoruz? Ağlamanın mekanizması nedir? İşte bilimin henüz tam olarak aydınlatamadığı bu konu hakkında bildiklerimiz


Pek çok hayvan türü fiziksel acı duyduğunda ağlar. İnsanların bu hayvanlardan farkı ise sadece fiziksel acı durumunda değil duygusal acı durumlarında da ağlayabilmeleridir. Bilim insanları bunun nedenini insan beyninde duygu merkezlerinin daha gelişmiş olmasına bağlıyor.

Belirli uyaranların beyni uyarması durumunda Kranyal Sinir'den gözyaşı bezleri uyarılıyor ve gözyaşı sentezleniyor. Böylece ağlamış oluyoruz. Bu sadece işin sadece mekanik kısmı şimdi biraz daha derinlere dalalım.


Bilim insanları, 3 çeşit ağlama tipi tanımlıyor: İlki gözün nemli kalıp işlevini sürdürebilmesi için salgılanan nemlendirici sıvı. İkinci tipi, gözümüze yabancı bir uyaran etki ettiğinde gözümüzün enfeksiyonlara karşı silah olarak salgıladığı refleksif gözyaşı. Üçüncüsü de duygusal gözyaşları. Bu tipler, birbirinden sadece fiziksel özelliklerine göre değil, kimyasal içeriklerine göre de ayrılıyor. Beynimiz, farklı durumlarda farklı kimyasal içerikte gözyaşının akmasını sağlıyor. Duygusal gözyaşlarında Manganez elementine ve Prolaktin hormonuna daha çok rastlanıyor. Bu kimyasalların vücuttan atılması, kişinin hissettiği stresi azaltıyor. Ağladıktan sonra mutluluk hormonu olarak bildiğimiz endorfin salgılanıyor. Bu sebeple de duygusal sebeplerle ağladığımız zaman rahatlama hissediyoruz, sakinleşiyoruz


Sosyal hayatta ağlamak, zayıflığın bir göstergesi olarak görülse de ağlamak aslında duygularımızı kabullendiğimizi gösteriyor. Bu sayede de duygularımızı kontrol altına alabilir ağlama sonrası salgılanan doğal sakinleştiriciler sayesinde sakinleşip stres seviyemizi azaltabiliriz.

 

Comentarios


bottom of page