Yıl sonuna doğru gelindiğinde bir sonraki yıl için yeni hedefler, planlar, olumlamalar ortaya koyulur. Bunların olmasını sebebi yeni bir yılla gelecek olan değişimlere olan inançtır.
Bu inancın insan psikolojisi üzerinde “yenilenme umudu” ya “yeniye olan umut” gibi bir etkisi olduğunu düşünüyorum ancak planlara, hedeflere, olumlamalara baktığımızda gözden kaçırdığımız bir nokta olduğunu düşünüyorum: insan da yaşam da statik bir yapı değil, o yüzden bir sayının sonundaki rakamın değişiyor olması sadece sayısal bir değişkenlik atfeder, ben’lik bir değişim değil.
Yeni bir işe girmek, daha fazla para kazanmak, aşık olmak, sınavda başarı elde etmek, mutlu olmak… şeklinde daha da uzatabileceğimiz planlamalardan önce ilk maddemiz yeni yılda her gün değişime uğrayan “beni” anlayabilmek olmalı. Bugün koyduğumuz hedefler, bugünkü ben’i yansıtır ancak ben 2024’ün ilk ocak gününde dahi o hedefleri arzulayan kişi olmayabilirim ya da yaşamım o hedefler için artık uygun bir yapıda olmayabilir. Çünkü ne yaşam statik bir yapı ne de o yaşamın içinde en iyi ulaşabilmiş olduğun özne olan “ben” statik bir yapıdayım.
Antik Yunan filozofu Herakleitos’un da kendi felsefesinde dediği gibi “Πάντα ῥεῖ (Panta Rhei)” yani “Her şey akar.”
Ben dediğimiz şey yarın aynı değildir, bugün dediğimiz zaman niteleyici kavram yarın ile aynı değildir. “Şimdi” derken dahi geçmişten bahsediyorken yaşamın bir sonraki, sözde yıl değişimi için, bugünden durumsal planlar yapmak ve bunların da yıl içinde kimisinin gerçekleşmiyor olması senin yani ‘ben’in suçu değil. Bu ‘yaşamın ta kendisi.’
O yüzden ilk adımı ‘beni’ anlamak üzerine kurarsak onun üstüne inşaa edeceğimiz yapının katları daha sağlam olur. İnsan kendini anlamadan anlaşılma yoluna çıkmamalı, günün sonunda kendini kendinden daha iyi anlayabilecek kimse yoktur. Kendi yaşamının içinde oluş halinde olan seni de anlamadan o yaşamla alakalı yüksek planlar yapmak da sadece kendine dair yüksek planlar kurmak anlamına gelebilir; bir süreç, bir hareketlilik, bir oluş olan yaşamı öznel deneyiminle olabildiğince anlamaya çalışıp ve o süreçte de şekillenen yeni seni anlayabilmiş bir halde beklentiler ve planlar oluşturabilmek ya da var olan planları, beklentileri düzenleyebilmek gerekir.
2023’ün Aralığında kurulan planlar 2023’ün aralığının o gününe ait sizi yansıtır, 2024’ün martında planlarınıza dönüp baktığınızda neden gerçekleşmemiş olduğuna dair sorgulamanızda kendinizi günah keçisi ilan ettikten sonra suçlamaya girmeden önce o anki ‘ben’i düşünmeye, anlamaya çalışın çünkü farkında olmadığınız değişimler olmuş olabilir. Bu kendimize daha nazik olmamızı da sağlayabilir. Ben’i anlamak ona nazik olmayı da getirir. Sizden başka bir siz yok o yüzden biri tarafından anlaşılmayı en çok kendiniz hak ediyor ve ilk olarak siz, kendi yeni ‘beninizi’ anladığınızda yaşam da o denli nazik olmaya yöneltecek sizi.
Ben ve yaşam arasında devinip duran sayıların dönüşümünde, ilk planım yeni sayının içinde kendimi daha iyi anlamak ve ona göre hareket etmek var. Taştan sandığımız kendimiz bir nehir gibiyiz, sürekli akıyor ve “değişiyoruz.”
Bu yüzden anlaşılmayı da nezaketi de ilk önce kendimizden hak ediyoruz.
Kendimizi daha iyi anladığımız bir yıl olsun!
Comments